Bugünün çocukları ile eski çocukları karşılaştırırsak şüphesiz şunu söyleyebiliriz: Bugünün çocukları eski çocuklara göre çok daha yalnız bir hayat yaşıyorlar. Bunun çeşitli nedenleri var. Bu nedenlere bakıp da günümüz çocukların neden yalnız kaldıklarını anlamak işten bile değil.
Günümüz çocuklarının yalnız olmalarının en önemli nedenlerinden biri, kime sorarsanız sorun, şüphesiz teknolojinin kayda değer gelişimidir. Eski neslin zamanında teknolojinin en gelişmiş örneklerinden biri ev telefonlarıydı ki onlar da çok ağırdı ve evin içinde çok yer kaplarlardı. Öyle herkesin evinde de değil, sadece belli bir kesimin evinde bulunurlardı. Zaman geçtikçe ev telefonları küçüldü ve üstlerine bir de ekran koyuldu. İşte eskiden bazılarının evinde olan kocaman cep telefonları günümüzde herkesin cebinde olan-daha doğrusu elinde olan-cep telefonlarına dönüştü. Eski teknolojinin en gelişmiş başka örnekleri de bilgisayarlar ve televizyonlardı. Fakat bugünkülerle pek bir alakaları yoktu. Ekranlarını şimdikilere göre çok daha küçüktü ama şimdikilere göre çok daha fazla alan kaplıyorlardı. Hızları da şimdikilere göre hayli yavaştı. Zamanla onlar da gelişti.Yeni nesil incecik televizyonlar, bilgisayarlar, tabletler çıktı.Bunların ortasında doğup büyüyen çocuklarsa fiziksel oyunlar nedir bilmez oldu.Fakat suçu çocuklara atamayız tabii.Çocuklara daha bebekken huysuzluk yapmasınlar diye verip sonra da çocuğun teknoloji bağımlısı olmasından yakınan ailelerin de payı var.Fakat suçu onlara da atamayız çünkü günümüz dünyasında çocukların teknolojiyle tanışmaması mümkün değil.İkinci nedene -ki bence en önemli olan nedene- gelelim.Artan nüfus ve kentleşme.Son elli yılda artan nüfus ve gelişen iş imkanları dolayısıyla halkın çoğu, köylerden ve küçük kasabalardan geniş iş imkanlarına sahip büyük şehirlere göç etti.Köyler ve küçük kasabalar da mahalle kültürünün ve komşuluk ilişkilerinin yaygın olduğu, çocukların hep sokakta arkadaşlarıyla oyunlar oynadığı yerlerdi. Büyükşehirler ise mahalle kültürünün ve komşuluk ilişkilerinin yaygın olmadığı, çocukların arkadaşlar edinip sokakta doyasıya oynayabileceği yerler değil. Bu durumda maalesef büyükşehirde doğan çocukların pek de bir şansı yok çünkü çıkıp oynayabilecekleri sokak ortamı da sosyalleşebilecekleri bir arkadaş ortamı da bulmaları çok zor. Belki onlar da büyükşehirde değil bir köyde doğsalardı dışarı çıkıp arkadaşlarıyla bol bol oynarlardı. Üçüncü neden ise güvenlik eksikliği. Büyükşehirler aslında eskiden daha güvenliydi ki çocuklar dışarıda rahat rahat oynayabilirlerdi. Fakat günümüzde çocuklar dışarı çıkıp sokakta oynamak istese bile büyük ihtimalle aileleri izin vermeyecektir. Bunun tek nedeni insanlar da değil, tehlikeli olan başka bir unsur ise arabalar. Bizim şu anda sokak dediğimiz yerlerden bile vızır vızır arabalar geçiyor. Böyle bir ortamda çocuğu oynarken ben olsam ben de rahat edemezdim. Bu anlamda aileleri anlamak zor değil.
Özetlemek gerekirse aslında çocukların sokakta sosyalleşip oyunlar oynamamasının suçunu tek başına çocuklara ya da teknolojiye atmak pek akıl kârı değil. Bu durumda en büyük neden artan nüfustan kaynaklı kente göç diyebiliriz. Yani doğrudan suçlayabileceğimiz bir şey varsa geçim sıkıntısıdır ki bu da suçlanabilecek bir şey değildir. Bu durum çağın getirdiği bir zorunluluktur.

