Hayalimdeki doğa harikası, yemyeşil bir ormanın ortasında yer alan masmavi bir göldür. Sabah erkenden uyanıp, kuşların cıvıltılarını dinlemekle başlardım. Yanımda ailem ya da arkadaşlarım da olabilir. Hemen göl kenarına gider, suya küçük taşlar atarak taşların oluşturduğu güzel halkaları izlerdim. Öğlene doğru çimenlerin üstüne bir örtü serip, piknik yapardım. Sepetimde sandviç, meyve ve limonata gibi lezzetli şeyler olurdu. Yemek yerken yanımıza belki bir sincap ya da tavşan yaklaşır, onları izlemek çok eğlenceli olurdu.
Karnım doyunca, ormanın derinliklerine doğru bir keşfe çıkardım. Rengarenk çiçekler, kelebekler ve değişik kuşlar görürdüm. Akşamüstü güneş batarken göl kenarına geri dönerdim. Gökyüzü turuncu ve pembe tonlarına bürünür, gölde bu renklerin yansımasını görürdüm. Bu manzarayı izlemek çok huzurlu olurdu. Yanımızda bir ateş yakar, etrafında oturup sohbet ederdik. Belki yıldızları bile izlerdim.
Hayalimdeki doğa harikasında bir gün geçirmek bana mutluluk ve huzur verirdi. Umarım bir gün böyle bir yere gitme şansım olur. Bu hayalim gerçekleşirse, orada unutamayacağım bir gün yaşarım. Böyle bir yere mutlaka aileniz veya arkadaşlarınızla gelmeniz daha iyi olur. Eğer siz huzuru ve yalnızlığı seven biriyseniz, tek başınıza gelmeniz daha doğru olacaktır. Eminim ki dünyadaki herkes kalabalık ve gürültülü şehir hayatını bırakıp bu huzurlu ve güzel doğa hayatına gelmeyi tercih eder. Günümüzde insanlar internete bağımlı olduğu için bu hayatı istemeyebilirler ama bence bu çok yanlış bir düşünce.