Hayalimdeki ev; herkesten uzakta, doğanın derinliklerinde bulunan bir kuş yuvası adeta. Koyu kahve tonlarında ahşaptan bir kapıya sahip. Kapıdan içeriye girdiğim zaman ayaklarımın altında hissettiğim sıcaklık ve duvarların alışılmadık rengi dikkatimi çekiyor. İçeri girdikten sonra hemen sağ tarafımda bir antre var. Montlarımı asabileceğim, ayakkabılarımı düzenli bir şekilde yerleştirebileceğim kadar büyük bir dolap karşılıyor beni. Dolabın kapaklarında aynalar var, bu sayede her gün kombinimle ayakkabılarımın ve montumun uyup uymadığını kontrol ediyorum. Antrenin tam karşısında kocaman bir salon var. Giriş kısmında kocaman bir yemek masası var. Arkadaşlarım geldiği zaman bu masada oturuyor akşam yemeklerimizi yiyor, sohbet edip vakit geçiriyoruz.Yemek masasının karşısında bir dolap var, içinde yemek için lazım olan bütün malzemeler bulunuyor. Peçetelik, çeşitli çatal bıçak takımları, amerikan servisler, kullanım alanına bağlı bardaklar, baharatlık, mum gibi masada güzel gözükecek aksesuarlar gibi şeyler var. Masanın bulunduğu bölümün yanındaysa televizyon ünitesi var. Salonun tam ortasında kocaman bir televizyon var. Televizyonu koyduğum sehpanın çekmecelerinde çeşitli oyunlar bulunuyor. Kart oyunları, tabu, okey takımı vb oyunlar. Televizyonun karşısında kocaman bir koltuk var. Koyu gri renkte. O kadar büyük bir koltuk ki 8 kişinin bile sığabileceğine kalıbımı basabilirim. Koltukla televizyon ünitesi arasında bir masa var. Çok yüksek değil, hemen hemen koltukla aynı hizada. Üzerinde birkaç farklı markaya ait moda kitapları bulunuyor. Yanındaysa mumların bulunduğu bir tepsi var. Tepside aynı zamanda kurumuş çiçekler de bulunuyor. Kuru olmalarına rağmen salona yaydıkları koku inanılır gibi değil. Son kısımdaysa bir kitaplık var. İçinde birbirinden farklı, aynı zamanda da özel olan yazarların kitapları bulunuyor. Bir sürü klasik, felsefe ve tarih kitabı, birkaç tane de bilim kurgu ve gerilim. Kütüphanenin yanında karşılıklı iki tane tekli koltuk bulunuyor. Ortalarında minik bir masa var. Kahve bardaklarını ya da kupaları koymak için. Kalkıp mutfağa gitmekle de uğraşmamak için kütüphanenin yanındaki rafta bir kahve makinesi var. Salonla mutfak arasında kapısız bir bölüm var. Bu sayede direkt olarak mutfaktan çıkınca salona geçebiliyorsunuz. Mutfaktaki yemek masasıyla salondakiyle kıyaslanamaz. Çok daha sade, yine de şıklığından ödün vermiyor. Mutfağın ortasında ada şeklinde bir yemek masası bulunuyor. Salondaki masayla karşılaştırdığımız zaman çok daha sade kalıyor ancak şıklığından ödün verdiği söylenilemez. Ada, normal yemek masalarından daha yüksekte olduğu için etrafında deri bar sandalyeleri vardı. Bence hem normal sandalyelerden daha şıklar hem de daha modernler.
Hayalimdeki Ev
(Visited 15 times, 1 visits today)
