Hıdırellez sabahı erkenden kalktım, güneş yeni doğuyordu. Bahçeye çıktım, dileğimi kâğıda yazdım: “Bir gün dünyaca ünlü bir yazar olmak istiyorum.” Kâğıdı gül ağacının altına koydum ve içimden defalarca diledim.
Gözlerimi kapattım ve hayal etmeye başladım. Artık ismim kitap kapaklarında yazıyor, kitaplarım farklı dillere çevrilmiş. Dünya çapında imza günlerine gidiyorum, gençlerle buluşuyorum. Kalemimle insanların kalbine dokunabiliyorum. Bir sabah Paris’te uyanıyorum, ardından Tokyo’da bir söyleşiye katılıyorum. Ailem, öğretmenlerim ve arkadaşlarım gururla bana bakıyor. Küçük bir dileğin, ne kadar büyük değişimlere yol açabileceğini o an anlıyorum.
Sonra gözlerimi açıyorum. Henüz yolun başındayım ama içimde büyük bir inanç var. Çünkü Hıdırellez sabahı sadece dilek dilemekle kalmadım; o dileği gerçekleştirmek için ilk adımı da attım. Belki bir gün, bu yazıyı okuyan birileri de kendi hayalinin peşinden gitmeye cesaret eder.
