Hayalim: Kuzey Işıkları

Hayatımda bir kez de olsa görmeyi en çok istediğim doğa harikasının başında, Kuzey Işıkları’nın muazzam gösterisi gelir. Buzulların ve karla kaplı dağların arasında, Norveç’in uzak köylerinden birinde geçireceğim bir gün, hayatımda izlediğim en büyülü deneyimlerden biri olacak.

Erken sabah saatlerinde, doğanın uyanışını izlemek için çok geçmeden uyandım. Hava oldukça soğuk, fakat berrak gökyüzü tüm bu soğukluğu unutturuyor. Yavaşça pencereyi açıp dışarıya adım attığımda, taze karın altında gıcırdayan sessizlik ve kar beyazının yarattığı huzur beni sarhoş ediyor. Dağların eteklerinde, çok uzaklarda bir göletin kenarındaki orman, sabahın ilk ışıklarıyla masalsı bir hale bürünüyor.

Bugün için planım çok basit: Doğanın kollarında kaybolmak ve Kuzey Işıkları’nın büyüsüne şahit olmak. Kısa bir yürüyüş yaparak, dağlar arasındaki bir orman yoluna yöneliyorum. Karla kaplanmış ağaçların arasında ilerlerken, zamanın ne kadar hızlı geçtiğini anlamıyorum. Her adımda, derin bir nefes alarak temiz havayı ciğerlerime dolduruyorum.

Biraz ileride, üzerinde eski bir taş köprü bulunan küçük bir nehir görünüyor. Nehrin kenarına oturup suyun gürültüsünü dinliyorum. Zihnimin tüm karmaşasından arınıyorum. Gözlerim, uzaklardaki dağları ve gökyüzündeki bulutları takip ederken, bir anda güneşin batmaya başladığını fark ediyorum. Günün son ışıkları, karla kaplı dağların etrafında altın sarısı bir parıltı bırakıyor.

Saatler geçiyor ve Kuzey Işıkları’nın zamanının geldiğini hissediyorum. Şehre yakın bir noktada, karanlığın içindeki ilk yeşil ışıltı beliriyor. Gözlerimi ovuşturup tekrar bakıyorum; bu sefer o renklerin tonları daha belirginleşiyor. Sanki gökyüzü, bir ressamın tuvali gibi hareket ediyor. Yeşil, mor, mavi renkleri birbirine karışarak inanılmaz bir dansa dönüşüyor. Havadar bir rüzgar, karla karışık bir soğukluğu yüzüme vuruyor ama bu anın büyüsüne kapılmışken hiçbir şey beni rahatsız etmiyor. Kuzey Işıkları’nın büyüsünde kayboluyorum.

Gecenin ilerleyen saatlerinde, ateşin etrafında toplanan birkaç gezginle soğukta sıcak çay içiyorum. Birbirimize, bu eşsiz anı nasıl yaşadığımıza dair hikayeler anlatıyoruz. Doğanın bu büyülü hali, insanı hem küçültüyor hem de içindeki huzuru bir kat daha arttırıyor. Belki de her şey, bu anları yaşarken ne kadar küçücük olduğumuzu fark etmekte gizlidir.

(Visited 3 times, 1 visits today)