Merhaba ben Eliz. 9 yaşındayım. Beştepe Koleji’ne gidiyorum.
Eğer kendi tasarladığım bir okulum olsaydı adı Hayaller Koleji olurdu. Kreşten üniversiteye kadar bir sürü sınıf olurdu. Kreşler için dersler basit olduğu için, kreşe yeni başlayan çocukları okulun ilk günü bir trene bindirirlerdi. Kreşler bu trenle tüm okulu gezerlerdi. Hem eğlenceli hem de öğretici.
Ayrıca öğretmenler çok nazik olurdu. Birisi yanlış bir şey yaparsa onu nazikçe uyarır, o çocuk da bir daha yapmazdı. Tüm sınıflarda her hafta bir ders hayal kurma dersi olurdu. Bu derslerde çocuklar kendi hayal eder, sonra da tahtaya çıkıp kurduğu hayali tahtaya çizerdi. Eğer bir öğrenci hayalini diğer öğrencilerle paylaşmak istemiyorsa, kendine saklayabilirdi.
Bütün sınıfların ders kitapları eğlenceli aktivitelerle dolu olurdu. Sadece 7. ve 8. sınıfalar ile lise sınıflarının kitapları biraz zor ama yine de eğlenceli olurdu.
Benim okulumun kafeteryası okulun tam ortasında olurdu. Herkes yorulmadan merdivenden kafeteryaya çıkar ve inerdi. Benim okulumun bahçesi çok ama çok büyük olurdu. Çocuklar çok eğlenceli bir şekilde oynar daha sonra evlerine giderlerdi.
