HAYVANLAR İLE KONUŞTUĞUM GÜN

Bir sabah uyandığımda her şey farklıydı. Kuş sesleri sanki kulağımın içinde ötüyordu. Kedim Misket yatağıma zıpladı ve birden bana “Mama kabım boş kaldı.” dedi. Şaka yaptığını sandım ama hayır gerçekten konuşuyordu. Meğer bir günlüğüne hayvanlarla konuşma yeteneği kazanmışım. Önce biraz korktum ama sonra çok heyecanlandım.

Misket’e hemen sordum seni en çok ne mutlu ediyor diye. Dedi ki “Güneşte yatmak ve senin battaniyenin üstüne kıvrılmak.” Kalbim ısındı. Hemen dışarı koştum. Sokakta bir köpek gördüm ona insanların en çok neyi yanlış yaptığını sordum. “Beni sevmek istiyorlar ama önce izin sormalılar.” dedi. O an anladım ki biz bazen hayvanları sevindirmek isterken onları korkutabiliyoruz.

Parkta bir serçeyle konuştum. “Uçmak çok güzel ama insanlar hep çöp bırakıyor bu yüzden yiyecek bulmak zorlaşıyor.” dedi. Sonra bir karıncaya rastladım. Bana “Siz çok büyüksünüz ama çoğu zaman bizi hiç fark etmiyorsunuz.” dedi. Onunla uzun uzun konuştuk.

Akşam olunca konuşma yeteneğim yavaşça kayboldu. Ama hayvanların neler hissettiğini anlamıştım. O gün onlarla konuşabilmek bana hem mutluluk hem de sorumluluk duygusu verdi. Keşke bu yetenek hep kalsaydı.

(Visited 3 times, 1 visits today)