Hıdırellez Dileğim

Hıdırellez’den sonraki sabah uyandım. Birden, önceki gece kâğıda yazdığım dilekler geldi aklıma. İlk olarak yeni bir oyuncağımın olmasını, sonra ailemin benimle daha çok ilgilenmesini ve son olarak da bir kedi sahibi olmayı dilemiştim.

Kahvaltıya indiğimde, annem bana kahve hazırlamıştı. Üstelik yanında, benim çok sevdiğim ama annemin neredeyse hiç yapmadığı krep vardı. Gözlerime inanamadım. Bu, dileklerimin gerçekleşmeye başladığını gösteriyor gibiydi! İçimi tatlı bir sevinç kapladı. “Böyle bir gün yaşamak ne güzel.” diye düşündüm.

Sonra aklıma ikinci dileğim geldi: Araba temalı LEGO seti. Normalde ne kadar istesem de ailem bu oyuncağı bana almazdı. Ama bu kez sorduğumda… “Olur,” dediler! Gerçekten inanılmazdı. Bir an durdum ve düşündüm: Belki de sadece benim mutlu olmam yetmezdi. Annemle babam da biraz dinlenmeli, kendilerini iyi hissetmeliydi. O yüzden babama “Haydi kahve içmeye gidelim.” dedim. Küçük bir kafeye gittik. Onlar kahvelerini içerken ben de içimden “İyi ki geldik.” dedim.

Günün devamında onlara, “Başka bir şehre gitsek mi?” dedim. Bu fikir hoşlarına gitti ve birlikte Bodrum’a doğru yola çıktık. Orada gezdik, güldük, eğlendik. Küçük hediyelikler aldık, ben arkadaşlarıma da birkaç hatıra seçtim.

Bodrum sokaklarında gezerken birden karşımıza ince, bitkin, kahverengi bir kedi çıktı. Miyavlıyor ama kimse ilgilenmiyordu. Kalbim sıkıştı. Çünkü Hıdırellez dileğimde bir kedi sahibi olmayı istemiştim. Eğildim, gözlerine baktım. Onu hemen sevdim. Annem ve babama sordum, olur dediler. Kediyi veterinere götürdük, aşılarını yaptırdık ve birlikte eve döndük.
Adını da koymuştum: Kahve.

O gün, hayatımın en güzel günlerinden biriydi. Ama…
Yarın neler olacağını hâlâ bilmiyorduk.

(Visited 8 times, 1 visits today)