Bir sabah uyandığımda, herkesin iç sesini duyabildiğimi fark ettim. İlk başta bu çok garip ama aynı zamanda heyecan vericiydi. Fakat zamanla bir kabusa dönüştü.
Şimdi size hikâyemi anlatacağım. Aslında anlatılacak çok şey yok ama yine de nereden başladığımı bilmeniz gerek.
Her şey birkaç gün önce gördüğüm bir rüyayla başladı.
Rüyamda, kim olduğunu bilmediğim biri -ismini sormama rağmen söylemedi- bana şöyle dedi:
“Bir özel güç söyle ama çabuk ol. Sadece bir tane seçebilirsin.”
Ben de hiç düşünmeden bağırdım:
“Zihin okuma!”
O kişi başını salladı ve “Bu güç sana farklı bir şekilde gelecek.” dedi. Ardından bir anda ortadan kayboldu. Ben ise öylece kalakaldım.
Sabah uyandığımda, insanların içinden geçirdiklerini duyduğumu fark ettim. O an bunun sadece bir rüya olmadığını, gerçekten bir şeylerin değiştiğini anladım.
Bu durum hem iyi hem kötüydü. İyi yanı, insanların ne düşündüğünü biliyordum. Kötü yanı ise… kalabalıkta beynim, birbirine karışan düşüncelerle adeta patlıyordu.
Hiç kimse gerçekte ne düşündüğünü saklayamıyordu. Her düşünce çıplaktı. Ve ben, onları susturamıyordum.
Şimdi tek umudum… o adamı tekrar bulmak. Ve ondan bu özel gücü geri almasını istemek.
