İç Sesleri Duymak

Bir sabah uyandığımda herkesin iç sesini duyabiliyordum. Önce çok heyecanlandım, sanki süper güçlerim olmuş gibiydi. Ama sonra işler değişti.

İlk olarak sevmediğim o dokuzuncu sınıftaki kız vardı ya, onun iç sesini duydum. “Bu çocuk da ne anlar ki işlerden?” diye düşünüyordu sürekli. İçimden “Senin de ne kadar boş bir kafan var!” diye bağırdım. Sonra sınıf arkadaşım Elif’in iç sesini duydum. “Keşke bu sınavdan yüksek not alsam.” diye düşünüyordu. Ona yardım etmek istedim ama sonra kendi iç sesimi duydum: “Boşver, sen kendi notlarına bak.”

Sonra okulun bahçesine çıktım. Herkesin iç sesi adeta bir karmaşa yaratıyordu. Kimisi yere düşmüş acı çekiyor, kimisi sınav stresi yaşıyor, kimisi de dedikodu yapıyordu. Özellikle o dedikoducu kızın iç sesini duymak istemiyordum. “Ada’nın saçları açıkken ilgi çekmeye çalışıyor!” diye düşünüyordu. Dayanamadım, yanına gidip “Senin de kalbin ne kadar kara!” diye bağırdım. O kız şaşkınlıkla bana baktı.

Bir de arkadaşlarım sandığım bazı kişiler vardı. Onların iç seslerini duyunca hayal kırıklığına uğradım. Biri, benim arkamdan “Onunla takılmak zorunda değilim aslında.” diye düşünüyordu. Diğeri ise “Onun sırlarını kullanmalıyım.” diyordu. Onlarla kavga ettim, kalplerini kırdım.

Gün boyu bu iç sesleri dinlemekten yoruldum. Akşam eve döndüğümde annemin iç sesini duydum. “Keşke daha iyi bir anne olabilseydim.” diye düşünüyordu. Ona sarıldım ve “Sen dünyanın en iyi annesisin!” dedim.

O gün, herkesin iç sesini duymak hem güzeldi hem de zordu. İnsanların gerçek düşüncelerini öğrenmek, bazen can yakıcı olabiliyordu. Ama aynı zamanda, sevdiklerimizin iç seslerini duymak, onlara daha çok bağlanmamızı sağlıyordu.

(Visited 13 times, 1 visits today)