İnsanlar varoluşlarından itibaren, yaşama ilk adımlarını kendilerini tanıyarak atarlar. Çünkü her şey kendini tanımakla başlar. Bir insan ahlaki, insani değerlerini kendini tanıdıkça, geliştirdikçe ölçer. Hareketlerimiz, hislerimiz, insanlara karşı olan tavrımız ve bu tür şeyler bunun en basit ve temel örnekleridir. Fakat daha derinden inceleyecek olursak nefes alma şeklimiz bile bizim özümüzü gösterir. Bazıları bunda düşünülecek bir şey olmadığını düşünür ama bazıları vardır ki nefes alırken yanlışlıkla yüksek bir ses çıkarsa bile karşısındaki kişiye ayıp etmiş olabileceğini düşünecek kadar naif düşünceli olabilir. Yani her insanın özü farklıdır ve bu yaşamlarının her yönüne yansır. Ve bir bireyin kendini tanıması, hayatını daha kolay bir hale getirir.
İlk insanların varoluşundan günümüze kadar geçen yüzyıllar süren zaman diliminde; insanlar ilk olarak kendilerini tanımışlar, sonrasında bu sayede yavaşça toplum yapısını oluşturup, toplum yapısını tanımaya başlamışlardır. Toplum yapısı yere, zamana ve oluşturan topluma göre her zaman farklılık gösterir. Günümüzde herkes kendini tanımayı bilerek doğmayı öğrenmiştir hem de hali hazırda oluşmuş bir toplum yapısı vardır. Bunun onlar için hayatı fazlasıyla kolaylaştıran bir durum mu yoksa zorlaştıran bir durum mu olduğu tartışılır.
Çünkü bir insan hiç bir zaman doğduğu an tamamlanmaz. Görür, duyar, öğrenir ve bu şekilde kendini ya daha üst yerlere taşır ya da olduğundan düşük seviyelere düşürür. Bu yaşadıkları sayesinde, insan kendini bir çok yönden olmak üzere en çokta ahlaki açıdan tamamlar. İnsan ahlaki açıdan olgunlaştıkça bir seviyeye gelir ve orada sabit kalır. Fakat bazıları bunu çevresel etkenlerden veya çektikleri ruhsal problemlerden dolayı saklar, veya kendini olmadığı bir halde insanlara lanse eder. Tabi ki her insanın ahlaki yapısı aynı değildir fakat aynı fikirde olan çoğunluğun fikirlerinin toplumda kabul görmesi sayesinde toplumsal bütünlük oluşur. Topluma aykırı olmak insanın bazen toplum tarafından dışlanma korkusu, bazen kabul görmeme korkusu bazense kendinde hata araması gibi sorunlara yol açabilir. Bu tür kaygılara sebep olan insanlar kendi kimliğini göstermekten çekinir. Kendilerini farklı veya eksik gösterirler. Ama iyi yönleri de vardır. Kendi başımıza farkına varamadığımız şeylerde, yeni bakış açıları kazanmamıza ve farklı yorumlar yapabilmemize yardım ederler.
Yani bir insanın başta ahlaki olmak üzere, insanlık değerlerini oluşturan şeylerde toplumdan destek alması her ne kadar iyi bir şey olsa da kötü yönleri de vardır. Bu sebeple bence bir insanın kendini tanırken başkalarından destek alması doğrudur ama kendi düşüncelerini daha ön planda tutmaları gerekiyor.
