Sıradan bir salı günü, herkesin telefonuna bir bildirim geldi. Başlık olarak “EVRENLER ARASI GEÇİŞ!” yazıyordu. İnsanlar meraktan tıklamak zorunda hissetti. Makalede, “Stanford Üniversitesi bir çarpıştırıcı yarattı ve paralel evrenlere geçiş yapabilmeye imkân veriyor.” yazıyordu ancak Onur buna pek inanmadı. Dikkatlice baktı ve daha da şüphelendi. Küçük bir yazıda “%50 ihtimalle Dünya yok olacak ya da yaşanılamaz bir hale gelecek.” yazıyordu. Bu uyarı, okuyanların endişelenmemesi için oldukça küçük puntolarla yazılmıştı.
Onur bunu duyurmak istedi ama insanların kaygılanmasından da korktu. Türkiye’den Amerika’ya yol çok uzaktı, bu yüzden gidip uyarması mümkün değildi. Uçsa bile içeri alınması imkânsızdı.
O gün gelmişti: Çarpıştırıcının çalıştırılacağı gün… Onur gibi birçok kişi endişeliydi çünkü onlar da o küçük yazıyı okumuşlardı. Canlı yayın vardı, bilim insanları deneyi gösteriyordu. “Düğmeye basıyorum… 5, 4, 3, 2, 1.” Birdenbire yayın kesildi ve internet gitmeye başladı. Patlama gibi ama deprem sesine de benzeyen bir ses duyuldu. Onur, çök-kapan-tutun yaparak kurtuldu. Yani neredeyse. Çok fena yaralanmıştı ancak yaşıyordu ve iyi olan tek şey de buydu.
Bayılmıştı. Uyandığında 10 saat geçmişti. Her yer yıkık döküktü ve hiçbir canlılık belirtisi yoktu. Hemen evinin yıkılmış parçalarından kurtulup komşusuna gitti. Orada antik bir saat gördü. İçini açtığında bir kutu çıktı. Kutunun üstünde “Bir yıl gir.” yazıyordu. Onur, 2010 yazdı ve kutu titreşmeye başladı. Birkaç saniye sonra kendisini 2010 yılının yazında buldu ve bu kutunun zaman yolculuğuna izin verdiğini anladı.
Bunun üzerine bu yılda yaşamayı düşündü ve öyle yaptı. Ne zaman 2025 yılına yaklaşsa tekrar başka bir yıla gidiyordu.
