Geçen ay okulumuzda düzenlediğim “Işık Saçan Yetenekler Yarışması”, benim için hayatımın en özel deneyimlerinden biri oldu. Bu yarışmayı organize ederken tek dileğim, her öğrencinin içindeki ışığı ve gizli yeteneğini ortaya çıkarabilmesiydi. Çünkü inanıyorum ki her insanın içinde parlayan bir kıvılcım vardır önemli olan o kıvılcımı fark etmek ve paylaşmaktır.
Hazırlıklar haftalar öncesinden başladı. Arkadaşlarımla birlikte sahneyi süsledik, renkli afişler yaptık ve katılmak isteyenlerin isimlerini topladık. Yarışma günü geldiğinde okulun salonu rengârenk ışıklarla donatılmıştı. Sahnenin ortasında kocaman bir pankartta “Işık Saçan Yetenekler” yazıyordu. Hepimizde büyük bir heyecan vardı.
Yarışma başladığında ilk sahneye çıkan Ayşe oldu. Gitarıyla öyle güzel bir şarkı söyledi ki, salondaki herkes alkış tufanına boğuldu. Ardından Ali çıktı, kendi yazdığı kısa bir skeçle herkesi kahkahalara boğdu. Almina, zarif bale figürleriyle sahnede adeta bir kuğu gibi süzüldü. Sonra Murat geldi ve inanılmaz bir sihirbazlık gösterisi yaptı, şapkasından renkli kurdeleler çıkarınca herkes şaşkınlıktan donakaldı.
Sahnedeki herkesin heyecanını, çabasını ve mutluluğunu görmek beni çok duygulandırdı. Yarışmanın sonunda jüri olarak seçim yapmakta çok zorlandık. Sonunda birinciliği paylaşmaya karar verdik çünkü herkes kendi ışığını en güzel şekilde göstermişti.
Bu yarışma bana, insanların birbirini desteklediğinde ne kadar güçlü olabileceğini öğretti. Herkesin içinde bir ışık vardır, önemli olan onu parlatacak cesareti bulmaktır. “Işık Saçan Yetenekler Yarışması” hem eğlenceli hem de öğretici bir deneyim oldu. Dostluk, paylaşım ve özgüvenin anlamını bir kez daha keşfettim.
