Gök yüzünden mavi yerine yeşil yağmaya başladı ve her şey değişti. Kimse ne olduğunu anlayamıyordu çünkü gökyüzü renk değiştirmişti bu nasıl mümkün olabilirdi ki. Bazı insanlar bunun bilime dayalı bir durum olduğunu düşünse de bazıları alakasının olmadığını, insanları korkutucu bir şeyin beklediğini düşünüyordu.
Gök yüzünün renk değiştirmesinden dolayı bilim insanları araştırmalar yapıyorlar, bu durumu inceliyorlardı. İlk başta kimse gökyüzü hariç etrafta olan bir değişiklik fark etmediler ama günler geçtikçe gökyüzü koyulaşıyor ve güneşi kaplıyordu. Havalar soğuk, her yer kapkaranlık oluyor ve insanlar iyice tedirgin oldular. Bilim insanları çalıştırmaları sürdürse de hala gökyüzünün yeşil olmasının sebebini çözemiyorlardı. Bazı insanlar geceleri korkutucu varlıklar görüyordu ve bu söylentiler yayılmaya başladı. Bazı insanlar hala buna inanmak istemeyip doğa olayı olduğunu düşündü ama söylentiler gittikçe artıyordu. Bazen gök yüzünde bazen tam karşılarında gölge tarzında silüet gördüklerini söylüyorlardı. Bazı insanlar sessiz, ürkütücü bir gece sokaklarda çok büyük bir çığlık duydular ve söylentiye göre görenler gözlerine inanamadı. Evlerin kapısı açıktı ve içinde taşlaşmış insanlar vardı. Bu durumu yaşayan bir kaç düzine insan da vardı bu bir söylenti değildi bu gerçekti. Bazı sokaklar bomboş, etraf çok sessizdi. İnsanlar hala bu durumla nasıl başa çıkabileceklerini düşünüyorlardı ama bu durum kaçınılmazdı. Hayvanlar huysuzlaşıyor ve mutasyona uğruyorlardı hayvanlar sahiplerine saldırıyor ve insanlara zarar veriyorlardı bitkiler çürüyordu böylece tarım alanında büyük bir düşüş başlıyordu. Yeşil gökyüzü yüzünden yağmur değil asit yağmuru yağıyordu böylece insanlar bitkiler, hayvanlar zarar görüyordu insanlar stok yapıp evlerine kapanıyordu .Bir nevi kıyamet kopuyordu. Televizyonlarda ilginç semboller yazıyor ve insanlar bu yaratıların ne demek istediklerini bulmaya çalışıyorlar ama elektriğin kesilmesi onların araştırmasını imkansız kılıyordu .İnsanların yeşil gökyüzünün sadece bir renkten ibaret olduğunu anlamışlardı. Artık ortada inkar edilemeyecek bir şey vardı Dünya değişiyordu ve insanların yaşayamayacağı bir yere dönüşüyordu bunun için en mantıklı çözüm diğer gezegenlere gitmekti. Madem Dünyada yaşanılmıyor o zaman başka bir gezegene gitmek mantıklı bir fikirdi ama yaşam sürdürebilecekleri bir gezegen var mıydı diye düşünürken arkadan bir tane adam “Mars ta yaşanılabilir orası yaşamın olduğu en muhtemel gezegen.” dedi Kalan on bin insan birlikte çalışıp uzay mekiği inşa etmeye çalıştılar yanlarında mühendislerin olması çok büyük şanstı.
Gece gündüz çalışıp en sonunda uzay mekiği yapabildiler. Çok sağlam bir mekik olmuştu ve Marsa gitmeye hazırlardı ama atmosfere çıkamıyorlardı, ilk kez silüetin konuşutuğunu duymuşlardı ve dedikleri şey burdan kaçış yoktu.
