Kediler Kreşi

İşte bu, benim kedim Patron! Evde gerçekten de patronmuş gibi davranıyor. Peki, kediler konuşur mu? Miyavlamayı konuşma olarak düşünürsek evet, konuşurlar ama bu hikayede hepimiz gibi kediler de konuşacak. Ne de çok uyumuşum, hemen gidip giyinmeliyim! Aaaa! Patron bey, sizi görmek ne büyük şeref, dedim. O da ardından günaydın diyen uykulu gözlerle bana baktı. “İstiyorsan biraz daha yat, ben seni uyandırırım.” dedim ve o da yattı. Ben de giyindim ve Patron’u taşıma kutusuna koydum. Ardından babamla arabaya indik. Önce Patron’u kreşe bıraktık, bizi öğretmenleri karşıladı. Hemen eline taşıma kutusunu aldı ve “İyi günler” diyerek okulun içine girdi. Peki, içeride ne oluyordu? Patron’un öğretmeni Pelin Hoca onu aldı ve sınıflarına götürdü. Patron biraz gezindi ve ders başladı. Bugünkü konuları ise “oturuş pozisyonları”ydı. Patron’un oturuşu hepimizi güldürür, umarım derste de başarılı olur. Sonrasında Pelin Hoca, Patron’un patilerinden tuttu ve bütün kedilere gösterdi. Yapabilen kedilere ise ödül maması verdi. Mama alan kediler Pelin Hoca’ya teşekkür ettiler ve teneffüse çıktılar. Teneffüste Patron ve Bal birlikte en sevdikleri mamayı konuştular. Bal, en çok tavuklu yaş mamayı sevdiğini söyledi. Patron ise sığır etli yaş mama sevdiğini belirtti. Tartışmaya başladılar:
“Ne tavuklu mama varken sığır etliyi ne yapacaksın, akıllım?” dedi Bal.
“Bu da seni hiç ilgilendirmez, Bal!” diye bağırdı Patron.
O anda içeriye Pelin Hoca girdi ve onları uyardı. Yemek saati olduğu için Pelin Hoca, onlara mama kaselerinde kuru mamalarını getirdi. Hepsi çok aç olduğu için bütün tabağı silip süpürdüler. Yemek yedikten sonra uyku vakti gelmişti. Hepsi matlara uzanmış ve uyuyorlardı. Hepsi mışıl mışıl uyurken Pelin Hoca arkadan yavaş bir müzik açtı ve işlerini yaptı. İki saat sonra hepsini Pelin Hoca kaldırdı, eğlenceli bir ders işlediler ve sonra artık akşam oldu. Babam, beni ve Patron’u aldıktan sonra eve gittik ve Patron’u elimle sevdim. “Aferin oğlum, bugün çok iyiydin,” dedim.