Küresel göç, çağımızın en büyük sosyolojik sorunlarından biridir. Bireyin yaşadığı devletten farklı bir devlete göç etmesi ya da ettirilmesiyle başlayan ve çoğu zaman çeşitli sıkıntıların yaşandığı bir süreçtir.
Küresel göç, genellikle daha az gelişmiş, sorunların yaşandığı bir ülkeden daha gelişmiş ülkelere doğru gerçekleşir. Hem göç edenler hem de göç alan ülkelerin vatandaşları için farklı sorunlar ortaya çıkar.
Göç edenler açısından dil sorunu, yalnızlık, kültürel şok ve ekonomik sıkıntılar gibi ciddi problemler yaşanabilir.
Göç alan ülkelerde ise hızlı nüfus artışı, işsizlik, güvenlik ve barınma sorunları, kültürler arası uyumsuzluk gibi zamanla aşılması gereken problemler ortaya çıkmaktadır. Almanya gibi uzun yıllardır göç alan ülkeler, bu tür sıkıntıların çözümü konusunda devlet eliyle vatandaşlarını eğitmiş, göç politikaları geliştirmiş ve bu sorunları nispeten azaltmıştır.
Göçün olumlu yanları da vardır. Göç eden bireyler belli bir eğitim seviyesine sahipse bu durum göç alan ülke için nitelikli iş gücü anlamına gelir ve ülkeyi ekonomik ve sosyal açıdan ileriye taşıyabilir.
Çağımızın bu önemli sorunu, tüm dünya devletleri tarafından ele alınmalı ve kalıcı, ciddi çözümler üretilmelidir.
