Kütüphanedeki Karakter

Hayatımda hiç kitap karakterlerinin gerçek olduğuna inanmazdım,  o gün yaşanana kadar. Her uyandığımda anneme “Günaydın!” diye bağırırdım. Kahvaltımı yapar, okula giderdim. Okula yeni başlamış biri olarak herkesle teker teker tanışmıştım. Herkesle aramı iyi tutmaya çalışırdım ama bir çocuk vardı. Asla neden yalnız olduğunu anlayamazdım, ta ki bir gün kütüphaneye gittiğini gördüm. Onu gizlice takip etmeye çalıştım. Ağaçların arkasına saklanarak vaktimi geçirdim bir süre. Her on adımdan sonra arkasına bakıyordu. Dikkat ederek sonunda olduğu reyona varmıştım fakat tam o sırada annemin evden çağrısını buradan duydum. Her zaman ben okuldan çıktı mı beni çağırır. Koşarak annemin yanına gittim. Evimiz kütüphanenin tam önünde yer alıyordu. Ödevlerimi yapıyorken şansıma o çocuğun yanımızdaki evde olduğunu gördüm. Dürbünümü çıkarıp camından baktım. Eline kitabını alıp derin derin okumaya başladı. Sonra kocaman bir ışıltı yayıldı etrafa. Çok korkmuştum, hemen dürbünü bırakıp ödevimi yapmaya devam ettim.

Ertesi gün yine bir okul çıkışı anneme kütüphaneye gitmek için sordum. Evet diyince koşarak çocuğun arkasından gittim. Reyona geldiğimde çocuğun elindeki kitaptan bir karakter fırladı ve onunla konuşmaya başladı. Gözlerime inanamadım. Dedi ki, “Kimse benimle oynamak istemiyor. Bir tek arkadaşım olan sensin.” Bunu duyunca kalbim kırıldı. Onun yanına gidip arkadaş olma teklifi ettim. Artık çok yakın arkadaşız!

(Visited 4 times, 1 visits today)