Yıl 2113. Mars’a gelişimizin 667. günü. Bu kadar zaman geçmesine rağmen bazı şeylere hâlâ alışamadım. Burada yaşam kolay değil. Su, özel araçlarla Dünya’dan getiriliyor ve kendi bitkilerimizi üretmeye çalışıyoruz. Şu ana kadar hiçbir sorun çıkmadı ve deneylerimiz hâlâ devam ediyor. Geçen hafta Dünya’dan birkaç koloni daha insan getirildi ve onlar da burada yaşamlarını bizimle sürdürüyor. Onlara olabildiğince yardım etmeye çalışıyoruz çünkü buradaki şartların ne kadar zor olduğunu biz de biliyoruz.
Duş almak gibi kişisel ihtiyaçlar çok zor oluyor, su her tarafa dağılıyor. Yediğimiz, kuru kaplara alınmış yiyeceklerin tadı çok hoş değil. Dünya’nın yemeklerini özlüyoruz. Dünya’dayken dışarı çıkmak, sizin de bildiğiniz gibi çok kolaydı. Üstünüze bir şey giyer, hemen dışarı çıkardınız. Ama burada çok zor. Dışarı çıkabilmek için üç saat boyunca astronot kıyafetleri giymek zorundayız. Dünya’nın mavi gökyüzünü ve uçsuz bucaksız çimenlerini özledim.
Ama itiraf edeyim, buradan Güneş’i ve diğer gök cisimlerini görmek harika. Tabii ki biraz önce bahsettiğim olumsuzlukların her birine özel çözümler geliştirdik. Özel bir hologram odası tasarlayarak kendimizi Dünya’daymış gibi hissetmemizi sağladık. Mavi gökyüzünü ve çimenleri hissederek yürüyebildiğimiz bir oda var. Özel yerçekimi sayesinde suyun, Dünya’daki gibi aktığı bir oda da mevcut.
Aynı zamanda yeni insanların gelmesinden büyük keyif alıyorum, daha çok insanla tanışıp daha iyi arkadaşlıklar kurabiliyoruz. Umarım burayı ileride daha da geliştiririz ve tüm sevdiklerimizle birlikte burada yaşayabiliriz.
