Metalik Küre

  Gözlerimi açtığımda gördüklerime inanamadım. Birkaç saniye önce sadece okula yetişmeye çalışıyordum. Elimde simidim, kulaklarımda müzik, her zamanki sabah rutinim… Derken kaldırımın kenarında metalik bir parıltı fark ettim. Merak duyguma engel olamadım ve parlayan metal küreyi yerden aldım. Tam o anda küre titremeye başladı ve gözlerimi kamaştıran bir ışık etrafa yayıldı.

  Kendime geldiğimde bambaşka bir şehirdeydim. Gökyüzü mavi değil, morumsu bir renkti. Binalar o kadar yüksekti ki bulutların arasına karışmış gibiydiler. Havanın içinde hafif bir uğultu vardı, sanki görünmez makineler çalışıyordu. Korku ve hayranlık aynı anda içimi kapladı. “Burada ne işim var?” diye düşündüm.

  Birden karşıma parlak zırhlı bir robot çıktı. Mekanik gözleri üzerime çevrildi ve bana doğru yaklaşarak “Kimlik taraması yapılamadı. Ziyaretçi tespit edildi.” dedi. Panikle birkaç adım geri çekildim ama ayağım takılıp yere düştüm. Robot, elimdeki küreyi fark edince sesi değişti: “Bu nesne zaman geçidine ait. Demek kapıyı yanlışlıkla açtın.”

  Robot eli havada bir çizgi çekti, etrafımızda dönen ışıklı bir kapı belirdi. İçeri çekilirken etrafımdaki geleceğe ait o şehir yavaşça soldu.

  Gözlerimi açtığımda tekrar okul yolundaydım. Her şey normal görünüyordu ama içimde hâlâ o mor gökyüzünün yankısı vardı. Sanki hayatımda bir şey geri dönülmez şekilde değişmişti.

(Visited 1 times, 1 visits today)