Moda, sadece dış görünüşle ilgili bir kavram olmanın ötesinde, bireyin kendini ifade etme biçimi haline gelmiştir.
Kıyafetlerimiz, kimi zaman kelimelere ihtiyaç duymadan kim olduğumuzu anlatmanın en etkili yoludur. İnsanlar tarzlarını belirlerken sadece estetik kaygılarla hareket etmez; aynı zamanda ruh hallerini, değerlerini ve hayata bakış açılarını da yansıtırlar. Örneğin; punk tarzını benimseyen biri, sadece bir stil değil; bir başkaldırı ve sistem eleştirisini üzerinde taşır. Bohem tarzı benimseyen bir kişi, özgürlükçü ve doğaya yakın bir yaşam tarzını yansıtabilir. Günümüzde moda, bireylerin özgünlüklerini sergileyebileceği bir alan sunar. Özellikle sosyal medya çağında insanlar, giyim tarzlarıyla bir kimlik oluşturmakta ve bunu çevrelerine sunmaktadır. Ayrıca moda, toplumsal olaylara karşı bir tepki biçimi olarak da kullanılabilir. Feminist sloganların yer aldığı tişörtler ya da geri dönüştürülmüş materyallerle yapılan kıyafetler, kişilerin duruşlarını ve değerlerini ifade etmelerine olanak sağlar. Bu yönüyle moda, sessiz bir dil gibidir; anlatır, yansıtır ve etkiler.
Sonuç olarak moda, sadece bir dış görünüş aracı değil; aynı zamanda bireyin kimliğini, duygularını ve düşüncelerini ifade ettiği güçlü bir iletişim biçimidir.