Bence eğitimde hem teorik bilgiye hem de pratik becerilere yer verilmesi çok önemli. Ama özellikle günümüzde, pratik becerilerin biraz daha ön planda tutulması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü sadece bilgi sahibi olmak, tek başına hayatta başarılı olmamıza yetmiyor. Önemli olan, o bilgiyi doğru yerde ve doğru şekilde kullanabilmek. Eğitim dediğimiz şey, insanın hem zihinsel gelişimini desteklemeli hem de hayata karşı donanımlı olmasını sağlamalı.
Teorik bilgi elbette ki gerekli. Bir konuyu derinlemesine anlamak, temellerini kavramak için buna ihtiyacımız var. Mesela bir doktorun, insan vücudunun nasıl çalıştığını bilmeden işini yapması mümkün değil. Ama bu bilgi, tek başına hastaya doğru teşhis koymasını ya da gerekli müdahaleyi yapmasını sağlamaz. İşin içine tecrübe, gözlem ve uygulama becerisi de girmeli. Gerçek hayat çoğu zaman kitaplarda yazanlardan farklı ilerliyor, bu yüzden eğitim sadece bilgiyi vermekle kalmamalı, o bilgiyi nasıl kullanacağımızı da öğretmeli. Aynı durum iş dünyasında da geçerli. Artık birçok işveren, sadece iyi notlara ya da diplomalara bakmıyor. İnsanlarla iletişim kurabilen, sorunlara çözüm üretebilen, takım çalışmasına yatkın ve yaratıcı düşünebilen bireyler aranıyor. Bu tür yetenekler ise kitap okuyarak ya da sınavlara çalışarak gelişmiyor. Projelerde yer almak, staj yapmak, sahaya inmek ya da gerçek hayata dair çalışmaların içinde olmak bu becerileri kazanmamızda çok etkili. Örneğin bir mühendis, ne kadar iyi hesap kitap yaparsa yapsın, sahadaki bir sorunu çözemiyorsa projede ilerleme kaydedemez. Ya da bir avukat, yasaları çok iyi bilse bile duruşmada etkili savunma yapamıyorsa işinde başarılı olamaz.
Ayrıca günümüz dünyası çok hızlı değişiyor. Teknoloji gelişiyor, yeni meslekler ortaya çıkıyor, küreselleşme her alanda etkisini gösteriyor. Böyle bir ortamda bireylerin sadece bilgiyle değil; aynı zamanda esneklik, uyum, eleştirel düşünme ve uygulama becerileriyle de donatılması gerekiyor. Bu yüzden eğitim sistemleri, öğrencileri sadece dinleyen ve ezberleyen bireyler olarak değil; araştıran, deneyen, sorgulayan ve uygulayan bireyler olarak yetiştirmeli. Aktif katılımın olduğu bir eğitim süreci, hem öğrencinin özgüvenini artırır hem de onu gerçek hayata çok daha iyi hazırlar.
Yani, eğitimde teorik bilgi de önemli, pratik beceriler de. Ama bence artık pratik taraf biraz daha fazla desteklenmeli. Çünkü bilgi bir temeldir, ama onu kullanabilmek hayatı şekillendirir. Eğitim sistemi, öğrencilerin sadece bilgiyi öğrenmesini değil, o bilgiyi işe yarar hale getirmesini sağlamalı. Böylece insanlar hem akademik olarak başarılı olabilir hem de gerçek hayatta karşılarına çıkan durumlarla başa çıkabilecek yetkinliğe ulaşabilir. Geleceğe hazır bireyler yetiştirmek istiyorsak, teoriyle pratiği bir arada sunan, dengeli bir eğitim anlayışına ihtiyacımız var.

