Ben bir mimar olsaydım yapacağım çocuk parkı diğerlerinden biraz farklı olurdu. Bunun sebebi sokakta gördüğüm çocuk parklarının çok basit olduğunu düşünmem. Çocuk parklarında genelde birkaç tane kaydırak, birkaç tane salıncak ve bir ya da iki tane tahterevalli bulunuyor. Bu çeşit parklar çok normalleşmiş ve demode görünüyor bana kalırsa. Teknoloji çağında yetişmiş çocukların bu tür parklarda yeterince eğlenebilmeleri mümkün değil. Çünkü ellerinin altında teknoloji bulunduğu sürece dışarıda yapabilecekleri aktiviteleri sanal ortamda gerçekleştirip dışarı çıkma gereksinimi duymuyorlar. Bu yüzden eklenebilecek ve baştan yapılabilecek birkaç şey düşündüm. İlk olarak teknoloji kullanılacak oyuncaklardan bahsedeceğim. Birinci oyuncak tek başına ip atlamak isteyen çocuklar için. İki direğin arasında başlatma düğmesine basılınca dönmeye başlayan bir atlama ipi bulunuyor. İpin dönme hızı başlatma düğmesinin yanındaki başka bir düğmeden değiştirilebiliyor. Bu oyuncak parkta tek başına olan ama ipi kendisi çevirmeden ip atlamak isteyen çocuklar için güzel bir fikir. Parkın farklı köşelerine yerleştirilip birçok çocuk tarafından kullanılabilir. İkinci oyuncak bir sanal gerçeklik parkuru. Çocuklar fiziksel olarak bir parkur tamamlarken VR gözlükleri takıp farklı bir yerdeymiş hissiyle egzersiz yapmış ve bu sayede eğlenmiş oluyor. Örneğin parkuru yapan çocuk VR gözlük sayesinde Ay’da parkur tamamlıyormuş hissine kapılabilir. Bu da sadece evde değil aynı zamanda parkın içinde VR gözlük kullanılabileceğini çocuklara göstermiş oluyor. Bu tür teknolojik oyuncaklar çocukların dijital dünyayla etkileşimde bulunmalarını sağlayarak onların gelişimine katkı sağlar. Aynı zamanda teknoloji kullanımını dengeleyerek açık hava oyunları ve fiziksel aktivitelerle birleşmiş oyun deneyimleri çocukların sağlık gelişimine de fayda sağlar. Teknoloji olmayan oyuncaklara gelirsek de ilk olarak 360 derece dönen salıncak var. Demire iple asılı bu salıncak, salıncağa oturan çocuğun ulaşabileceği bir kola sahip. Bu kol bir kere çekilince ip dolanıyor ve ters yöne dönmeye başlıyor. İp açılmaya başlayınca kol eski haline dönüyor ve tekrar tekrar aynı şey yapılabiliyor. Bu oyuncak da demirden asılan salıncaklarda dönmeye çalışan çocuklara daha güvenli ve kolay bir oyun olanağı sağlıyor. Son oyuncak ise yer altından geçen bir kaydırak. Bu kaydırak üstü açık bir şekilde başlıyor ve yer altına girmeden önce üstü kapanıyor. Kaydırağın yer altındaki bölümü şeffaf ve toprağın içi sarı led ışıklarla kaplanmış bulunuyor. Bu da çocuklara birkaç saniyeliğine güzel bir manzara sağlıyor. Bu kaydırağın diğerlerinden farkı çocuğun yer altından geçme düşüncesiyle mutlu olmasını sağlaması. Yani basit ama daha eğlenceli bir oyun deneyimi sağlıyor. Sonuç olarak, bu yeni oyuncaklar çocukları teknolojiyle birlikte ve değilken onları fiziksel olarak eğitip eğlenmelerine katkıda bulunuyor. Aynı zamanda bunların hepsi açık havada bulunduğu için çocuklar daha sağlıklı oluyor ve sadece evde teknolojiden faydalanmış olmuyorlar. Bu sayede de parklar eski zamanlardaki gibi dolmuş oluyor.
Modernleşmiş Çocuk Parkları
(Visited 9 times, 1 visits today)
