Sevgili Günlük,
Bugün sana dün akşam yaşadığım bir olayı anlatacağım. Dün, her zaman gittiğim bir parka arkadaşlarımla buluşmaya gittim. Parka gittim ve arkadaşlarımla biraz oturup sohbet ettik. Tam kalkıp evlerimize gidecekken bir şey fark ettik. Parkın tam çıkışında bir kapı duruyordu ama bu kapı daha önceden burada yoktu ve biz bundan emindik çünkü burası hem bizim her zaman geldiğimiz park hem de her yerini ezbere bildiğimiz bir yerdi. Ayrıca biz parka geldiğimizde bu kapı yoktu.
Biraz endişelenmiştik çünkü bu kapının nereden geldiğini ve bir yere açılıp açılmadığını bilmiyorduk. Tam ne yapsak diye düşünürken kapı birden üstümüze doğru açıldı. Önce korkup geri çekildik ama daha sonrasında kapının içinden bir ses geldi: “Mutluluk diyarına hoş geldiniz.” Önce girmek istemedik ama daha sonrasında içeri girmeye karar verdik ve içeri girdik.
Bir anda her yer karardı ve gözlerimiz kapandı. Daha sonrasında gözlerimi açtığımda gördüklerime inanamadım çünkü burası çok güzeldi, adeta cennetteymişsiniz gibi. Daha sonrasında arkadaşlarım da uyandı ve bir adam geldi, şöyle dedi: “Merhaba, ben bu diyarın koruyucusuyum ve siz de bu diyarı koruması için seçilmiş özel kişilersiniz, tıpkı benim ve arkadaşlarım gibi.”
Biz duyduklarımıza inanamamıştık çünkü burayı nasıl koruyacağımızı bilmiyorduk ve adama burayı nasıl koruyacağımızı ve neye göre seçildiğimizi sorduk. Adam tekrar söze girdi ve şöyle dedi: “Sizi dünyadaki davranışlarınıza göre seçtik. Siz, etrafta çöp gördüğünüz zaman hep yerden alıp o çöpleri atıyorsunuz ve insanlara karşı nazik davranıyorsunuz. Bu yüzden sizi seçtik. Size ihtiyacımız olduğu zaman size vereceğimiz bileklikler titreşecek ve kimsenin göremeyeceği bir yerde buluşacaksınız. Orada kapı tekrardan belirecek ve diyara yeniden gelebileceksiniz. Şimdilik bu kadar, gidebilirsiniz. Tekrar görüşürüz.” diyerek kapıyı bir daha açtı ve bizi dünyaya geri gönderdi ve o günden sonra hep bu sırrı sakladık ve kendimizi Mutluluk Diyarını korumaya adadık.