Bir gün gökten mavi yerine yeşil yağmaya başladı ve her şey değişti. Evet, pekala, ben size neler olduğunu anlatacağım. Bir sabah her zamanki gibi mükemmel bir rüya görüyordum. Pencerem açıktı. Alnıma bir slime düştü ve (ne yazık ki) uyandım. O gün cumartesiydi, o yüzden okula gitmeyecektim. Bir dışarı çıkayım dedim ama size daha demin söylemiştim, değil mi? Ah evet, gökten slime yağdığını söylemiştim, şimdi hatırladım. İşte şimdi o yüzden dışarı çıkamıyorum. Kötü, kötü slime! Ahh, ahh, ne güzel dışarı çıkmak varken ben odamda bu slime yüzünden kös kös oturuyorum.
Fakat şemsiyeyi icat eden sağ olsun, şemsiyeyle dışarı çıkabildim. “Slime”lar da dolu gibi yağıyor ama bal gibi bir kıvamı var. Şemsiyem o “slime”lar yüzünden iki büklüm olmuştu ama aldırmadım çünkü amacım dışarı çıkmaktı. Biraz daha dolaştım ama eve dönmem gerekiyordu çünkü şemsiyem hurdaya çıkmıştı. Hemen eve döndüm ve bu araştırmamı insanlığa anlatan bir metin yazdım.
