Bir sabah uyandığımda herkesin iç sesini duyabildiğimi fark ettim. Devamını anlatmadan önce size kendimden söz edeyim. Ben Mina, 12 yaşındayım ve lise 2’ye yani 10. sınıfa gidiyorum. Fakat herşey pazar akşamı başladı. Arkadaşım Kally, Raily ve ben kafe ye gitmiştik. 2 latte ve 1 cappucino söyledik. O sırada Kally, Raily’nin kulağına bir şey söyledi ben de “Topluluk arasında kulaktan kulağa konuşulmaz” dedim. Kally “Sanane, belki önemli bir şey söylemem gerekiyor” dedi. Ben de tam o an içimden “Keşke içlerindeki sesi duyabilsem” dedim. Fakat bu işe yaramadı, daha sonra gülüp içeceklerimizi yudumlamaya devam ettik. Ertesi sabah okula gitmek için sabah erkenden uyandım. Kendime kaşarlı tost ve bir bardak süt hazırlayıp kahvaltımı ettim, çantama da bir yeşil elma koyup evden çıktım. Dışarıda lapa lapa kar yağıyordu neyse ki içimde kazak, hırka ve mont vardı beremde kafamı sıcak tutuyordu. Otobüs durağına giderken atkımı unuttuğumu fark ettim neyse ki evden sadece 3 dk uzaklıktaydım. Hemen geri döndüm ve anneannemin ördüğü babaannemin süslediği atkıyı aldım. Saate baktığımda otobüsün kalkmasına 6 dk kaldığını fark ettim. Bu yüzden biraz endişelendim ama sonra karda bile otobüs durağına yürümemin 4 dk sürdüğünü hatırladım ama yine de acele ettim. Otobüsün kalkmasına 2 dk kala durağa vardım. Otobüs geldiğinde sıra sıra içeri doluştuk aşağı mahallede oturan en yakın arkadaşım Raily bana yer tutmuştu bu yüzden yer aramama gerek kalmadı. Raily otobüste bana dün olanlardan dolayı özür dilediğini, Kally’ den bir süre uzak durmaları gerektiğinden bahsetti. Okula vardıklarında ilk ders için fen laboratuvarına gittik. Orada deneyler yaptık bir ara diğerleri ne yapıyor diye baktım o sırada başımı çevirdiğim yerde Leo ve takımı deneyi yapıyordu Leo ne yapıyor diye baktığımda içinden “Ne zaman teneffüs olacak” dediğini duydum. Çok şaşırmıştım diğer derslerde bu tekrarladı. Bu nasıl oldu diye düşünürken kafede olanlar aklıma geldi, ve nedenini anladım. Otobüsle eve giderken ne yapacağımı düşündüm dfaha sonra aklıma arkadaşım en en en iyi arkadaşım Catya geldi, Catya bir cadıydı. Onun evine gitmek için aynanın karşısına geçip “Duy beni kudretli cadı aynadan bakan kişi en iyi dostundur” demeliydim. Ayna mesajı ilettiğinde ayna bir solucan deliğine dönüştü ve içeride Catya’nın odası vardı. Aynadan içeri girdiğimde Catya kitaptan bir tarif okuyordu. İçeri girdiğimde Catya ile olan konuşmamız şuydu;
–Merhaba Catya
–Merhaba a dur bir dakika bu sesi tanıyorum MİNA!!!
–Tokalaşmamızı hatırlıyor musun?
— Elbette hatırlıyorum AFACAN MİNA
— Annemin bana Afacan Mina demesinden hoşlanmazdım ama sana da annen Misket Catya diyordu.
–Aaaa, evet hatırladım. Neden gelmiştin bu arada
–Yardımın gerekiyor Catya, insanların içlerindeki sesi duyabiliyorum.
–Bu harika bir haber, neden diyeceksin nedenini hemen anlatıyım.”15 yaşından önce insanların içindeki sesi duymayı dilersen ve gerçekleşirse(Çok nadir gerçekleşir)bir cadı olduğun anlamına gelir.” Bu bana da olmuştu
Bunu duyduğumda çok sevindim çünkü annem bir cadı olduğundan beri tek başıma kalıyordum. Daha sonra Catya bana cadılar diyarını gezdirdi. Beni cadı okulundaki cadılar ve büyücülerle tanıştırdı. Ve bu anıyı yazdığım günlüğü hediye etti. Günlük cadı sihri ile yapıldığı için söylediğim her şeyi yapıyor, onunla hislerimi paylaşabiliyorum yani seninle. Bence bu kadar yeter yarın görüşürüz sevgili günlük.
