Herkes, hayatının belli bir kısmında evinde hayvan beslemek istemiştir. Kimisi arkadaş canlısı bir köpekle, kimisi sevimli mi sevimli bir kediyle, kimisi de tek başına geçirmiştir hayatlarının bu bölümünü. Hatta bütün ömürleri boyunca evde hayvan beslemek isteyen fakat bazı sorunlar nedeniyle yapamayanlar da olmuştur. Peki evde bir hayvan bulundurup bulundurmamanın biz insanların üzerindeki etkisini hiç merak ettiniz mi? Eğer ettiyseniz yalnız değilsiniz.
Ben küçükken hep evde biz dışında bir canlı olsun isterdim. Biz dışında nefes alan, yemek yiyen, uyuyan bir canlı. Ne olduğu hiç umrumda değildi. Kedi, köpek, balık, hatta belki de bir yılan, ne olduğu önemli değildi sadece daha az yalnız hissetmek ve beraber daha çok zaman geçirecek birisine muhtaçtım. Evet yanlış duymadınız muhtaçtım. Ben 11-12 yaşlarındayken eve bir kedi alındı, onunla beraber de hayatım değişti. Evde insanların dışında bir şeyin hareket etmesi gerçekten çok garip hissettirir. Misafirlerin gelmesi gibi değil, sözlerle anlatamayacağım bir his. Sadece ve sadece bir hayvan sahiplenirseniz fark edeceğiniz bir his kendisi. Bana bir arkadaşım evde hayvan beslemenin özgürlüğümü kısıtlayıp kısıtlamadığını sormuştu, bende bu soruya artık cevap verebileceğimi düşünüyorum. Kısıtladığı aklımın ucundan bile geçmedi. Onun ihtiyaçlarını karşılamak ödev yapmak gibi değil, insanı mutlu ediyor. Onun yaşadığı ortamın iyi olması için evi düzenli tutuyorum, yemeğini veriyorum ve üstüne üstlük bunların hepsini bir karşılık beklemeden yapıyorum. Kedimin tepkisi, göremesem bile hissettiğim mutluluğu ve huzuru beni benden alıyor. Tabi aranızdan “Ben hayvanları sevmem!” diyen illaha bir tane çıkar. O kişinin görüşünü ben değiştirmem, değiştiremem. Görüşünü değiştirebilecek tek şey onun bir hayvanla yaptığı karşılaşma olacaktır. Varsayım olarak alalım; bir gün sokakta yürürken karşınıza bir kedi çıkıyor, sizin bacağınıza kafasını sürtüyor ve miyavlıyor. Sizin de içiniz burkulmaz mı? Sizin de içinizde bir boşluk oluşmaz mı? Hatta birkaçımız onun için yiyecek bile alıp getirebilir. Anlatmaya çalıştığım şu, başka bir canlıya hayatta kalabilmesi için yardım etmek bir insanı mutlu eder, gururlu hissettirir. Yardım etmek sizi özgür hissetmekten alıkoyan bir bağımlılık değildir, olmamalıdır.
Benden size verebileceğim en büyük tavsiye, eğer imkanınız varsa hemen bir hayvan sahiplenmek. Eğer yalnız hissediyorsanız en kolay çözümleriden birisidir hayvan sahiplenmek. Ancak şunu bilmelisinizdir ki bu büyük bir sorumluluktur. Sahipleneceğiniz hayvana ayıracak zaman ve ilginiz yoksa kesinlikle uzak durmalısınız. Tabi varsa da ikinize uzun ve mutlu yıllar diliyorum.

