Özgür Sanat

İnsanlar duyguları olan canlılardır, bu herkes tarafından bilinen bir gerçek. Bu duyguları ne kadar yoğun yaşadıkları ise kişiden kişiye değişir. Kimileri vurup kırarak ifade ederken, kimileri ruhlarına sanatla ayna tutmaktan daha çok zevk alır. Ama her düşünce, her fikir, her duygu özgür olmalı mıdır? Kişiler akıllarına gelen her şeyi resimle, müzikle, sahnede ifade edebilmeliler mi?
Çok yoğun duygular yaşarken bunu dışa vurma isteğine biz genelde “ilham” gibi şık isimler takıyoruz. Birisi mutluyken çaldığı melodiler, öfkeliyken fırçayı tuvale savurma hareketleri, sahnedeyken rol amaçlı diyip haykırışlar… Bunların hepsinin kaynağı ilham, peri, siz ne diye adlandırmak isterseniz… Fakat son yıllarda düşüncelerimizi aktarma halimiz biraz daha değişmeye ve abartılmaya başlandı.

İfade özgürlüğü adı altında ben birilerini aşağılayamam, onlarla alay edemem, onları incitemem. Bu artık özgürlük değil bir meydan okuma olur. Kim daha kaba ve çirkinleşirse o galip gelir, ama bunun hangi kısmı kulağa adil geliyor? Özgür ruh adı altında başka bir ruhu incitmeyi biz ne zamandan beri sanat sayar olduk?

Fikirler değişir, toplumlar değişir, bir kez yapılanın orada sonsuza dek kalacağı ise hep aynıdır. Gelecek nesillere bıraktığımız örnekler bizi bu kadar basit kılmamalı. Bu çağın sanatının temsilcileri olarak onu iyi temsil etmeliyiz. Sanat ruhun bir parçasıdır ve onu iyileştirmek için vardır, yok etmek için değil.

Sanat ruhları birleştirir ve bir araya getirir. İnsanların kimliğinin bir önemi olmayan, yargılamayan, dünyayı bütünleştiren bir ilaçtır. Yıllar geçtikçe şekillendiği çok bariz ama onu değişime zorlamak da yanlıştır. Elbette düşüncelerimizle beraber temsil ettiğimiz şeyler de çok değişir. Ama bu değişimle beraber kendimizi değiştirme zorunluluğundayız.
Sözlerin kelepçesiz bırakılmasını desteklerim ama o sözler bir diğerinin zararınaysa bunu desteklemek zorunda değiliz. Farkına varamadığımız şeyler var çünkü görmek istemiyoruz. Toplumla beraber sonunu öngöremediğimiz bir yolculuğa çıkıyoruz ve buna özgürlük diyoruz ama özgürlük bu değil.

Öte yandan bazı insanlar sanatta özgürlüğün sınırsız olmaması gerektiğini savunabilir. Çünkü bazı sanat eserleri provokatif olabilir ya da toplumu rahatsız edebilir. Ancak bence bu noktada yapılması gereken, sanatçıyı tamamen sınırlamak yerine, toplumun bilinç düzeyini yükseltmek ve insanların farklı fikirlere saygı duymasını sağlamaktır. Herkes aynı düşünmek zorunda değildir, önemli olan farklı düşüncelerin var olmasına izin vermektir. Kaldı ki sanat zaten tartışma yaratabilir, bu da normaldir. Tartışmalar, toplumun düşünmesini sağlar ve sonunda daha güçlü fikirlere ulaşılır.

(Visited 4 times, 1 visits today)