Dünyada özgürlük ile ilgili farklı görüşler bulunmakta. Özgürlükle ilgili görüşler kimi insan için saniye başı değişkenlik gösterse de bazı ünlülerin bu konuda kalıplaşmış sözleri var. Bu sözler tartışmaya çok açık. Sizce “İnsan özgür doğar ama her yerde zincire vurulmuştur.”diyen Jean-Jacques Rousseau mu, yoksa “Özgürlük, insanın kendine karşı sorumluluk alabilmesidir.”diyen Nietzsche mi haklı?
Benim fikrimi sorarsanız, insan özgür doğmaz. Sonuçta bebekler özgür olsaydı hiç uyumazlardı! Bebeklerin başında her dahim onlara göz kulak olan ebeveynleri var. Aileler onları neredeyse hep kontrol ediyor. İnsanların özgür doğmadıklarını ve insanların özgürlüğünün kısıtlandığını kabul ediyorum ama bu bağımsızlıkları her yönden kısıtlanacak anlamına gelmiyor. Mesela, bir çocuğa evde telefon yasağı getirilerek hürriyeti yok edilebilir ancak dışarıdaki parkta özgürce eğlenebilir. Ya da, bir yetişikin ofisinde tutsak bir şekilde çalışırken molaya çıktığı zaman istediği yere gidebilir. Demek istediğim, insanlar her yerde ve alanda zincire vurulmamıştır. İnsanlar genelde olumsuza odaklandıkları için onlara her yer hapis gibi gelebilir ama aslında durum öyle değildir. Toplum her yerden kısıtlanmasa bile kısıtlandığı çok konu var. Kısıtlamalardan dolayı insanlar mutsuz oluyor. Benim önerim, mutsuz olmayı önlemek için kendinize biraz özgürlük alanları tanımanız. Ancak bu özgürlük alanlarını abartmamalıyız ve insanların hürriyetine zarar vermemeliyiz. Özgürlük alanlarımızın sadece kendimize etkisi olmalı sonuçta. Diyelim ki odanızda telefondan şarkı açtınız ve dinliyorsunuz, özgürlüğünüzü arttırarak şarkıyı sesli söyleyebilirsiniz ama komşunuzu rahatsız etmeyecek desibelde söylemelisiniz. Ancak bana sorarsanız, başkalarını düşündüğümüz sürece özgürlüğümüzü tam kullanamıyoruz. Hürriyetimizi tamamen kullanmak için istediğimizi yapabilmemiz gerekir mantıken. Yolda araba kullanırken tam özgürlüğünü kullanan biri kırmızı ışıkta geçebilir, ya da okulda tam özgürlüğünü kullanan biri derste sakız çiğneyebilir. Bu tam özgürlük haklarını kullananlar toplumun düzenini bozarlar. Kırmızı ışıkta geçen araba zincirleme kaza yapabilir ve derste sakız çiğneyen biri öğrencileri ve öğretmeni rahatsız ederek öğrenmeyi yüksek ölçüde etkileyebilir. Bunları önlemek için kurallar kondu ve uygulanmaya başlandı. Tam özgürlük varsa kurallar yok demektir.
Bence bazı konularda zincire vurulmak iyi çünkü toplumsal düzen ve huzur korunmuş oluyor. Eğer zincire vurulmak istemiyorsanız birtakım sorumluluklar almalısınız. Kaza yapan arabanın masrafını ödeyecekseniz kırmızı ışıkta geçebilirsiniz. Komşunuzla kavga etmeyi sorun etmiyorsanız yüksek sesle müzik dinleyebilirsiniz. Bazı konularda özgürlük istiyorsanız sonuçlarını üstlenmelisiniz. Sonuç olarak, ben Jean-Jacques Rousseau’ya değil, “Özgürlük, insanın kendine karşı sorumluluk alabilmesidir.”diyen Nietzsche’ye katılıyorum.