Tarihte insanlar hep şunu tartışmış: Başarının sırrı nedir? Atalarımız, “Başarı, azimle gelir.” diyerek çok çalışmanın ve sabırın önemine dikkat çekmiştir. Ancak Pareto İlkesi ise başarının çoğunun, az sayıdaki önemli şeylerden geldiğini söyler. Yani, “Başarının %80’i, çabanın %20’sinden gelir.” Peki, hangisi daha doğru?
Pareto İlkesi, bir ekonomi uzmanı olan Vilfredo Pareto tarafından ortaya atılmıştır. Bu ilkeye göre, bir yerdeki sonuçların büyük kısmı, aslında o sonuçları etkileyen küçük bir gruptan gelir. Mesela, bir şirketin gelirlerinin %80’i, müşterilerin sadece %20’sinden kazanılır. Yani, başarıya ulaşmak için her şeye eşit zaman ayırmak yerine, en önemli alanlara odaklanmak gerekir.
Atalarımızın “Başarı, azimle gelir.” sözü, sabırla çalışırsak başarıya ulaşabileceğimizi anlatır. Çok çalışmak ve kararlı olmak, insanların zor şartlarda bile başarılı olmasını sağlar. Mesela, Edison ampulü icat ederken defalarca başarısızlıkla karşılaşmıştır ama pes etmemiştir. Azim, engelleri aşmanıza yardımcı olur.
Aslında bu iki fikir birbirine karşıt değil, aksine birbirini tamamlar. Pareto İlkesi bize hangi alanlara odaklanmamız gerektiğini söylerken, azim bu odaklanmayı sürdürebilmemizi sağlar. Mesela, bir öğrenci düşünelim. Bu öğrenci sınavlara çalışırken zorlandığı konulara daha fazla zaman ayırarak Pareto İlkesi’ni kullanabilir. Ancak başarıya ulaşması için sabır ve azimle çalışması da şarttır.
Özetle, hem azim hem de Pareto İlkesi başarının anahtarlarından biridir. Azim olmadan çaba gösteremez ve hedefe ulaşamayız. Pareto İlkesi ise bu çabalarınızı daha akıllı bir şekilde yönetmenizi sağlar. Yani, en iyisi bu iki yaklaşımı birleştirerek hem akıllı hem de sabırlı bir şekilde çalışmaktır. Bu yüzden hem atalarımız hem de Pareto haklıdir.
