Ortaokul mezuniyet balomuzun olduğu günün sabahına uyanmıştım.Her ne kadar uzun süredir beraber olduğum öğretmen ve arkadaşlarımdan ayrılacağım gün olsa da son kez hep beraber eğlenebilecek olmak bana mutluluk veriyordu.Hava açık ve sıcak ama hafif rüzgarlıydı.Arkadaşımla beraber seçtiğim ve içime fazlasıyla sinen lacivert elbiseyi giyeceğim saatin gelmesi için sabırsızlanıyordum.Hazırlanmaya başladığım sırada arkadaşımı aradım ancak açmadı.Hep telefonunu sessizde kullanır dolayısıyla endişeye kapılmadan hazırlanmaya devam ettim.Ancak büyük bir pişmanlıkla söylüyorum ki keşke endişeye kapılsaymışım.Saç,kıyafet,makyaj derken 1-2 saat uçup gitti.Arkadaşımın bana hâlâ geri dönmemesine şaşkındım ancak içimdeki heyecandan kafama takmamıştım.Tam evden çıkarken arkadaşımın,arkadaşımın ismi Karen,annesi beni aradı ve Karen’e ulaşamadığını söyledi.Benim de aramama geri dönmediğini söyledim ve tam bu sırada aklıma çok önemli bir detayı unuttuğum geldi.Karen son zamanlarda tansiyon problemi çekiyordu ve daha kötüsü kalbinde bir sıkıntı vardı.Bu sıkıntıdan dolayı ara ara çarpıntıları oluyordu.Bir an ya yine çarpıntısı olduysa diye düşündüm,çarpıntı yaşamasının da nelere yol açabileceğini bilmiyordum.
Ben mezuniyet balosunu aklımdan çıkarıp Karenlerin evine doğru yola çıktım.Evde tek olacağını ve balo saatine yakın anesinin eve döneceğini biliyordum yani annesi benden önce varmış olmalıydı.Evlerinin önüne vardığımda endişeli gözler ile annesinin arabasına bakıyordum,O an tek umudum annesinin eve benden önce varmış olması ve Karen’i sapasağlam şekilde bulmuş olmasıydı.Karen’in annesinin arabasını göremedim ancak yinede içimi rahatlatmaya çalışıyor,aklıma sadece iyi senaryoları getirmeye çalıyordum.Hızlıca evlerine doğru yürümeye başladım,bir yandan da hangi katta oturduklarını hatırlamaya çalışıyordum.Tam apartmandan içeri girerken bir de ne göreyim;2 sağlık çalışanı,bir sedye ve sedyede de Karen!Başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüş gibi hissediyordum.Nasıl olur da hazırlanırken canımdan çok sevdiğim arkadaşımın başına bir şey geldiğini farketmemiştim.Birkaç saniye olduğum yerde anın şokuyla durduktan sonra Karen’in arkasından koşmaya başladım.Ambulansı çağıran kimdi,Karen’e noldu,kime haber verdi veya haber verebildi mi?Kafamda onca soru dönüyor,bir yandan da ona ciddi bir şey olmaması için içimden dua ediyordum.Sağlık çalışanlarına ambulansa onunla gelip gelemeyeceğimi sordum ve Karen’in yanında başkası olmadığı için bunun iyi olacağını söylediler.Onlar Karen ile ilgilenirken ben de sorularımı sormaya başladım.Öncelikle yine çarpıntısı olduğunu ve kendini çok kötü hissettiği sırada karşı komşusunun kapısına kadar gidebildiğini söylediler.Size kim çağırdı dediğimde ise karşı komşusunun kapısına kadar gittiğini ancak zile ulaşamadan fenalaştığını ve o sırada dışarı çıkacak olan komşusunun fenalaşmasının hemen ardından kapıyı açtığını ve Karen’i yerde bulduğunu bunların ardından ise ne yapacağını bilmeyen komşusunun onları aradığını söylediler.Ben annesine haber verdim ve günün kalanı Karen ile hastanede geçirdim.O her ne kadar ayık olmasa da yanında olmam gerektiğini hissediyordum.Anlamadığım bir sürü test yaptılar,birçok doktorun Karen’e muayene etmesini bütün gün çaresizlikle izledim.Gece olduğu sırada Karen’in durumunun iyi olduğu ancak birkaç gün gözlem amaçlı hastanede tutulacağının haberi geldi.Annesine onunla beraber kalmak istediğimi açıkça söyledim ve uzun yıllara dayanan arkadaşlığımızan kaynaklı bunu kabul etti.Ancak o saatlerde aklıma mezuniyet balosu geldi ama baloyu kaçırdığım için üzüldüğüm söylenemez.Hayatım boyunca illaki farklı balolara katılacağım ancak Karen gibi bir arkadaşım bir daha olmayacak diye düşünerek yattım.
Sabah olduğu sırada annemin sesiyle uyandım.Gözlerimi açtığımda ise gördüklerime inanamadım.Kendi odamdaydım!Hemen telefonumdan tarihe baktım ve gerçekten mezuniyet günümüzdü.Bu mümkün olamazdı çünkü her şey çok gerçekçiydi ve asla rüya gibi değildi.Çok kez karar aldım,uzun süre insanlarla konuştum yani mümkün değildi rüya olması.Anneme anlatmayı düşündüm ama anlamayacağından korktum.Belki de bilimsel olarak mümkün değildi ama bana bir şans daha verilmişti.Evet,kulağa imkansız gibi geliyor ama belki de o gün doğru kararı verdiğim için mezuniyet günümü yaşamaya hakkım olmuştu.Bu düşüncelere inanmak bana hem çok büyük bir saçmalık gibi geliyordu hem de rüya gördüğüme inanmıyordum.Kafamda deli düşünceler dönüyordu ama sonuçta önemli olan Karen’in sağlığıydı ve Karen’e gerçekten bir şey olmadığı için minnettardım.Eşyalarımı topladım ve hazırlanmaya Karenlerin evine gittim.Hayatımın hem en akıl almaz hem de en mutlu gününü yaşadım.
