Saygılar Doğa

Sevgili İnsanlar,

Ben de siz de geçmişimizin ve günümüzün benim üzerimde olan etkilerini, bunların bir ya da başka bir şekilde geleceğimize yansıyacağını biliyoruz. Bu durumun çok umrunuzda olmadığının farkında olmakla birlikte yine de tekrar düşünmenizi, düşüncelerinizi ve eylemlerinizi değiştirmenizi şiddetle öneririm.

İnsanlar dünyaya ilk ayak bastıklarında güçsüzlerdi, bilgisizlerdi. Gündüzleri avcılardan olduğunca kaçarak geceleri korkudan titreyerek geçirirlerdi. Kendi potansiyellerinin daha farkında değillerdi. Zamanla birlikte jenerasyonlar geçti, insanoğlu çoğaldı ve doğanın onun yaptıklarını kontrol etmesinin hoşuna gitmediğinin farkına vardı. Doğaya karşı, bana karşı bir savaş açtı. Avcı hayvanları nasıl avlayacağını, büyük bir yükü a noktasından b noktasına nasıl daha kolay taşıyacağını, ateşi nasıl başlatıp bitirebileceğini öğrendi. Büyüdükçe büyüdü, güçlendikçe güçlendi insanoğlu. Yeşil alanları betonla boyadı, kuşların bölgesi olan gökyüzüne kendi mekanik kuşlarını yerleştirdi, bununla da kalmayıp okyanusları keşfetmeye; o da yetmeyince içinde bulunduğu evreni incelemeye başladı.

Bu insanoğlunun yaptıkları kendi merakını çözmekle birlikte her hamleyle beni derinden zedeledi, parçalamaya başladı. Sanayi devriminden sonra özellikle, artık insanoğlunu durduramaz oldum. Durdurmak istediğimden, insanoğlunun bilime ve bilgiye erişimini kısıtlamak istediğimden değil, kendim yok olmamak için yavaşlatmak istedim, olmadı. Dengeler bozulmaya, havalar ısınmaya buzullar erimeye başladı. Artık doğal felaketler eskiden olduğundan çok daha güçlü, daha yakıcı, can acıtıcı. Fakat ben de varlığımı sürdürmek zorundayım. Artık benim olmayan insanı ve bitmek bilmeyen betonunu kurtarmak için hala kendimin olan onca yaşamı feda edemem.

İnsan ilk dünyaya geldiğinde onu da diğer evlatlarım gibi ben kucakladım. Onca tabaka bitki örtüsünü, suyu çekip ona bir köşe yarattım. İnsana bu köşe hiç yetmedi ancak. O hep, hep daha fazlasını istedi, daha fazlası için çabaladı. Bu, diğer evlatlarıma göre yeni bir şeydi benim için, küçükken müdahale etmedim. Nereye gider, insan kendini durdurmayı bilir mi, bulunduğu bu ekosisteme ayak uydurmaya çalışır mı, diğer canlılara saygı duyar mı, merak ettim. Sorumun, sorularımın cevabını artık biliyorum. Bilmiyor insan. Bilim yapmayı, bir şeyi nasıl parçalayıp nasıl yeniden baştaki haline sokacağını biliyor insan, pek çok şey biliyor. Bilmediği bir şeyler de var ancak. Saygı, etrafındakileri inceleyip yaptıklarının başkaları üzerinde nasıl etkileri olacağını öngörme, kendini durdurmayı bilme…

Durdurulabileğim küçük bir toplulukken insanlar, onları durdurmadığım için özür dilerim. Kendim için değil, ama ben olmadan var olamayacak onca şey ve insan için, size sesleniyorum insanlar: Dizginleri çeken biri olmasa da kendinizi durdurun, yalvarıyorum. Yoksa sonum, sonumuz, hiç de iç açıcı olmayacak.

Saygılar,

Doğa

(Visited 10 times, 1 visits today)