Sevgi kavramı geçmişten bugünümüze yüzyıllardır çok büyük bir dönüşüm geçirdi. Dedelerimiz, dedelerimizin büyüklerinin yaşadığı dönemdeki sevgi kavramı ile şimdiki sevgi kavramları çok farklı. Peki neden değişti hiç düşündünüz mü?
Yüzyıllar öncesinde, hatta çok eski değil sadece bir yüzyıl öncesine bakarsak eskiden sevginin içerisinde her şeyden önce maneviyat görülürdü. Bahsettiğimiz maneviyat kavramının içerisinde saygı, aşk, değer, duygular ön plandaydı. Ancak günümüze bakıldığında, teknolojinin gelişiminin beraberinde gelen sevginin koşulları arasına maddiyat girdi. Tabii ki ilişkilerdeki sevginin yerini çıkarlar aldığında güven problemleri ve maddiyat ön plana çıktı. Gerçek sevginin ne olduğu unutulmuş oldu. Birçoğumuzun da katılacağı üzere manevi değerlerin sevgi duygusu içerisinde çok daha önemli olduğu barizdir, fakat maddi değerlere bakıldığında ise tabii ki bir payı vardır. Bunun yanında maddi açıdan aralarında uçurum olan iki insanın uzun süre geçinmesinin neredeyse imkansız olması gibi duygusal olarak aralarında uçurum olan iki insanın da geçinmesi bir o kadar zordur. Duygusal zekası yüksek olan birinin duyguları konusunda boşluğu bulunan bir insanla geçinmesinin kolay olmayacağını biliyorsunuzdur, belki de deneyimlemişsinizdir.
Hayatımız sevgi üzerine kurulu bir süreçten oluşur ve duygusal durumlarımız hayatımızı yönlendirebilir. Yaşadığımız duygular, dönemler ve olaylar örgüsü içerisinde hayattan sayısız ders alırız ve yolumuza devam ederiz. Hayatımız boyunca sayısız insan tanıyacağız ve bu insanların içerisinden doğru kişileri seçmek bazen çok zor olabilir. Sürekli çıkar ilişkilerinde bulunan insanların etrafında bulunmak bizleri de onlar gibi bir robota dönüştürebilir. B en öyle bir robot olmaktansa duyguları ön planda olan birisi olmayı tercih ederdim. Manevi değerler ilişkileri sıkı tutar, güven ilişkileri kurmayı kolaylaştırırken hayatta daha başarılı olmamızı sağlayabilir. Hayat paradan ibaret olsaydı duygularımız olmazdı, robotlar olarak dünyaya gelirdik. Hayat paradan değil, duygular ve dersler dizisinden ibarettir. Bilmediğimiz bir ormanda yürürken önümüze koyulmuş paraları takip etmek yerine, mantığımızla ve hislerimizle hareket ettiğimizde doğru yolu buluruz. Sevgi de bunun gibi bir mücadeleye benzer.
Sevgide maddiyatı ön plana koyan insanlar için hayat daha çok tamamlanması gereken bir görevdir ve hayatları para üzerine kuruludur. Gerçek sevgiyi bulmanız zor olur, genellikle çıkarlarına göre hareket ederler. Maneviyatı önemseyen insan ise, hayatını yoğun olarak duygular üzerine kurar ve hayatı bir ders olarak görür, farklı bakış açılarından bakan bu iki insan bir araya geldiğinde ise maneviyatı önemseyen insan hayattan bir ders daha almış olur.