Sihirli Ben

Bir sabah uyandığımda herkesin iç sesini duyabildiğimi fark ettim. Hatta bir insan diyordu ki bugün benim günüm. Ayrıca sihir de yapabiliyordum. Hemen kendime 1 milyon $ sipariş ettim çünkü yeteri kadar param vardı. Tabii ki annem buna inanmadı ama ona inandıracağına kararlıydım. Anneme dedim ki anne sihirlerim var insanların iç sesini duyabiliyorum. Annem tabii ki dedi ki, ya kızım saçmalama. Dedim ki anne sana kanıtlayacağım, gerçekten sihir yapabiliyorum. Annem dedi ki of tamam anladım yapıyorsun. Düşündüm ki anneme bir kanıt göstermeliydi. Anneme birden fazla kanıt gösterdim. Sonunda inandı ve kendisi yapmaya çalıştı tabi yapamadı ama yine de çalıştı. Ona şiir vermeyi düşündüm düşündüm düşündüm. Karar almıştım, biraz olsa da verecektim. O günden sonra birlikte her yerde sihir yaptık ama biri bizi yakaladı. O da babamdı. Babam dedi ki ne oluyor bu evde? İyi misiniz yoksa biri size sihir mi verdi? Annem dedi ki tabii ki Lina verdi o sihirli bir kız çocuğuydu. Lina herkes tarafından çok seviliyordu. Tabii ben de seviyordum. Bu arada ben anlatıcıyım. Evet doğru duydun, anlatıcı. Neyse devam edelim ama Lina‘yı sadece bir kişi sevmiyordu o da düşmanı olan Zeynep. Çok çok sevilen bir kız değildi Zeynep sadece beş arkadaşı ve annesi babası işte. Ama Lina tekrar bir karar aldı. Diyordu ki Zeynep ile arkadaş olmak istiyorum ama nasıl bir plan kurmalıyım. Annesi dedi ki kızım kendin Atatürk gibi planlı olabilirsin. Dedim ki anne zaten planlı olmaya çalışıyorum sonunda Zeynep ile Lina arkadaş oldular hem de çok iyi arkadaş…