Sosyal medyada geçirilen zamanın gençlerin zihinsel sağlığı üzerindeki etkileri üzerine yapılan araştırmalar, sosyal medyada günde üç saatten fazla zaman geçiren bireylerin; depresyon, anksiyete ve diğer zihinsel sağlık sorunları yaşama riskinin iki katına çıktığını ortaya koymaktadır. Özellikle çocuklar ve ergenler, bu durumdan daha çok etkilenmektedir.
Sosyal medya aynı zamanda bağımlılık yapıcı bir özelliğe sahiptir. Bu da gençlerin ders başarısının düşmesine, tembelleşmelerine, sıkılmalarına ve ciddi anlamda zaman kaybetmelerine yol açar.
Bununla birlikte sosyal medyada karşılaşılan şiddet içerikli görseller, zorbalık, teşhir, doğal afetler, kazalar, terör saldırıları ve siyasi tartışmalar da gençlerin psikolojisini olumsuz etkileyebilmektedir. Bu içerikler gençlerde kaygı, korku ve travmatik etkilere neden olabilir.
Fiziksel etkileri de göz ardı edilmemelidir. Uzun süreli ekran kullanımı; göz sağlığı sorunlarına, duruş bozukluklarına ve uyku problemlerine yol açabilir. Ayrıca sosyal medya aracılığıyla edinilen faydasız ve anlamsız bilgiler, zihinsel yorgunluğa ve dikkat dağınıklığına neden olur.
Peki, ne yapmalıyız?
Dijital dengeyi sağlamak için:
-
Günlük ekran süresi sınırlandırılmalı veya sıfırlanmalıdır.
-
Bildirimler kapatılmalı ya da sınırlandırılmalıdır.
-
Belirli günler “dijital detoks günü” olarak ilan edilmelidir.
-
Gerçek hayattaki sosyal ilişkiler güçlendirilmelidir.
-
Uyumadan önce ekran kullanımına son verilmelidir.
-
Tüketilen içeriklerin niteliğine dikkat edilmelidir.
-
Cihazsız zamanlar ve alanlar belirlenmelidir.
-
Sosyal medya, yalnızca belirli bir amaca yönelik kullanılmalıdır. Örneğin; ders araştırmaları, eğitim videoları veya proje çalışmaları için.
Sonuç olarak, sosyal medya kullanımını azaltmak ya da tamamen bırakmak, gençlerin hem zihinsel hem fiziksel sağlığı açısından büyük fayda sağlar. Böylece derslerinize, sorumluluklarınıza daha rahat odaklanabilir, en önemlisi de gerçek hayatın tadını çıkarabilirsiniz.
