Spor, bazı insanlar için sadece bir hobi gibi görünürken, bazıları içinse gerçek bir başarı yoludur. Aslında sporun hayatımıza etkisi tahmin ettiğimizden çok daha fazladır.
Düşünsenize… Bir voleybolcu antrenmana gidiş-geliş saatlerini önceden planlar, maçta nerede ne yapacağını bilir, sorumluluklarının bilincindedir. Antrenmanlara katıldıkça takım arkadaşlarıyla ilişkilerini güçlendirir, sosyalleşir. Haftalık düzenli antrenmanlar sayesinde hem spor yapar, hem de sağlıklı ve fit kalır. Yani anlayacağınız, sporun hayatımıza katkısı sadece fiziksel değil; sosyal ve zihinsel olarak da oldukça büyüktür.
Biraz da kendimden bahsedeyim… Voleybolla iki yıl önce tanıştım. Bu süreçte bana hep destek olan, yanımda yürüyen harika arkadaşlıklar kurdum. Koçum sayesinde disiplinli çalışmayı, azimli olmayı öğrendim. Belki de o gün voleybola başlamasaydım, bugün ne bu güzel arkadaşlıklarım olurdu, ne de sporda kazandığım başarılar.
Çoğu insan spora önyargıyla başlar. Açıkçası, ilk günümde ben de aynı duyguları yaşadım. Düşünsenize; kimseyi tanımıyorsunuz, nasıl oynanacağını bilmiyorsunuz ve bu sizin ilk antrenmanınız. Merdivenlerden inerken bacaklarımın titrediğini çok net hatırlıyorum. Evet, her şeyin ilk adımı biraz korkutucu olabilir, size hak veriyorum. Ama her yeni sayfa, yeni başlangıçlara açılan bir anahtardır.
Bugün takımımla birlikte son çeyrek final maçımıza çıktık. O da oldukça heyecanlıydı, hatta biraz gericiydi. Ama arkamda bana inanan arkadaşlarım, ailem, koçum ve taraftarlar vardı. Bu destekler insana büyük güç veriyor.
Ben, başarılı olmak için çok çalışmak gerektiğine inananlardanım. Çünkü emek vermeden, denemeden hiçbir şey başaramayız. Siz de sevdiğiniz, içinde mutlu hissettiğiniz bir spora başlayın. Kim bilir, belki de hayatınızın en güzel başlangıcı o ilk adımda gizlidir.