Gözlerimi açtığımda gördüklerime inanamadım; karşımda Stephen Curry vardı ve benimle antrenman yapacağını söylüyordu. Önce şaka zannettim ama topu bana verip “Hadi ısınalım!” deyince gerçekten olduğunu anladım.
Saha biraz sessizdi, sadece topun sesini duyuyorduk. Curry önce top sürme çalışmaları yaptırdı. Ne kadar hızlı ve kontrollü olduğunu görünce şaşırdım. Ben daha yeni hareketi öğrenirken o çoktan bir sonrakini göstermeye başlamıştı. Sonra şut çalışmasına geçtik. Bana ayaklarımı nasıl yerleştirmem gerektiğini, bileğimi nasıl kullanırsam şutun daha düzgün çıkacağını basit bir dille anlattı. Onunla üst üste şut denemek hem zorlayıcı hem de çok keyifliydi. Bir şutum girince bana dönüp “Aferin, ritmi yakaladın!” dedi.
Antrenman bittiğinde çok yorulmuştum ama aynı zamanda çok mutluydum. Çünkü o gün sadece basketbol oynamadım, idolümden ders alma fırsatı yakaladım.