Su Yok

Ben Afrika’da yaşayan bir çocuğum. 5. sınıftayım. Hayatımın en eğlenceli geçmesi gereken çocukluk yıllarımın tadını çıkartmak benim için çok zor bir şey. Her gün ben ve kardeşlerim su arayışındayız. Aslında çok suyumuz var, bulması zor olan temiz su. Kafamızda çok ağır olan çömleklerle, çıplak ayaklarımızla hayata tutunmak için çabalıyoruz. Dünyadaki çoğu çocuğun daha yeni yeni gözlerini açtığı dünyada biz kendi şansımızı kabullendik ve hayatta kendimize bir yer arıyoruz.

Sabah güneşin ilk ışıkları vurduğunda annem bizi uyandırır. Okula gitmek yerine, omuzlarımızdaki sorumlulukla yola çıkarız. En yakın su kaynağı köyümüzden çok uzakta. Yol boyunca toprak çok sıcak olur, ama alıştık. Ayaklarımız artık taşa, dikene alışkın. Bazen yolda diğer köylerden gelen çocuklarla karşılaşırız. Onlar da bizim gibi su taşıyor. Birbirimize gülümseriz, sanki bu zorlu yolculukta yalnız olmadığımızı hatırlatırız.

Suya ulaştığımızda, suyun bulanık olduğunu görürüz. Yine de bu su bizim için çok değerli. Çömleklerimizi dikkatlice doldururuz. Çömlekler gerçekten çok ağır ve dengede tutmak zor. Bazen sendelerim ve suyun bir kısmı dökülür diye çok korkarım. Annem her damlanın ne kadar önemli olduğunu biliyor.

Eve dönüş yolu da en az gidiş kadar zor. Ama akşam olunca, küçük bir alevin etrafında oturup, kardeşlerimle yıldızları izlerken içim umutla doluyor. Biliyorum ki, bu zorluklara rağmen, içimizde güçlü bir yaşama sevinci var. Bir gün daha iyi bir hayatımız olacağına inanıyorum. Okumayı çok istiyorum çünkü biliyorum ki, bilgi bizim temiz suya ulaşmamızı sağlayacak yolun anahtarı olabilir. Bu yüzden her fırsatta öğretmenimizin anlattıklarını aklıma kazıyorum.

(Visited 3 times, 1 visits today)