Yetişkinliğin eşiğinde insan, hayatını hangi tempoda, nerede ve nasıl sürdüreceğini seçmek zorundadır. Bu seçim insanın sadece ikametgahının konumu belirlemez , hayattan beklentilerini ve kendi iç dünyasını yansıtır. Tercihini düşük tempolu sakin kasabalardan yana kullanan insanlar genellikle sakin ve sessizdir, onlar için huzur sükunettir. Diğer tarafta devasa metropollerin yüksek tempolu yaşamını seçenler, enerjik ve dinamik insanlardır. Şehrin devinimi ile kasabanın dinginliği arasında kalmış bu tercih, insanın kendi benliğinin bir yansımasıdır.
Metropol durmadan hareket halinde olan ve sizi de bu harekete katan bir çark gibidir. Evet canlı ve dinamiktir ancak sizin yorulup yorulmadığınızı umursamaz, gaddardır metropol. Beş dakikalık molaları, ağırdan alınan hareketleri affetmez. Temposuna ayak uyduramayıp tökezlerseniz, yardım etmez size, olduğu gibi hareketine devam eder. Ayağa kalkamadığınızda, trafiği ve uğultusu tarafından yutulursunuz. Ancak şehrin dileğine göre belirlediği bu tempoya ayak uydurabilenler, elbette ödüllendirilir. Önünüze devasa fırsatlar çıkarır, geniş eğlence olanakları sunar. Onun amansız rekabeti, başarılı olanlara cenneti yaşatır. Bu yönleriyle devasa bir maraton gibi olan metropol yaşamı, en önde gidenleri ödüllendirirken en arkada olan kesimi feci şekilde ezer. Riski alıp almamak ise bireye kalmıştır.
Öte yandan kasaba yaşamı, size şehir gibi cenneti vadetmez. Aslolan sükunettir. Sizi amansız bir rekabete sokmak yerine kendi halinize bırakır. Tempoyu siz belirlersiniz ve bu çoğu birey için inanılmaz bir niteliktir. Gücü elinde tutan veya güçsüz gibi kavramlar yoktur. Hiyerarşik bir yapı da bulunmaz kasabada. Belki en güçlü olamazsınız ancak kimse sizi ezemez. Trafik uğultusu yerine kuş cıvıltıları, gökdelenler yerine ağaçlar vardır kasabada. Bu bakımdan size sakin ve sessiz bir yaşam sunar. Hayatınızı huzur içinde, peyderpey eritme olanağıdır.
Ben ise bu konuda farklı bir görüşe sahibim. İnsanları illaki bir seçim içinde bırakmak yerine, iki yaşam tarzının da olumlu yanlarından faydalanmanın doğru olduğunu düşünüyorum. Gençliğimde bir metropolde yaşayarak o canlılığının, etkinliklerinin ve dinamizminden yararlanmayı, kırklı yaşlarımı devirdiğimde ise sessiz ve sakin bir beldede, insandan uzak doğaya yakın, huzur içinde bir yaşam sürmeyi hedefliyorum.
