Sultan Mehmet’le Bir Günüm

İstanbul’un surlarının gölgesinde 1453 yılının o tarihi günlerinden birinde Fatih Sultan Mehmet ile birlikteyim. Sabahın erken saatlerinde henüz güneş surların ardında yükselirken Topkapı Sarayı’nın avlusunda buluşuyoruz. Genç sultan, zırhını kuşanmış; atının üzerinde gözleri kararlılıkla parlıyor.

İlk durağımız, kuşatmanın devam ettiği surların ön cephesi. Burada askerlerin hummalı çalışmasına tanık oluyoruz. Sultan Mehmet; her bir detayı dikkatle inceliyor, askerlerine moral veriyor, stratejik noktalarda değişiklikler yapıyor.

Öğle saatlerinde karargâha dönüyoruz. Burada savaş meclisi toplanmış, komutanlar ve danışmanlar hararetli bir şekilde tartışıyor. Sultan Mehmet; her bir fikri dinliyor, kendi düşüncelerini paylaşıyor, nihai kararı veriyor.

Öğleden sonra Haliç’e iniyoruz. Denizden gelecek bir saldırıya karşı hazırlıklar inceleniyor, gemilerin durumu gözden geçiriliyor. Sultan Mehmet; denizcileriyle konuşuyor, onların fikirlerini alıyor, yeni taktikler geliştiriyor.

Akşam olurken tekrar saraya dönüyoruz. Yorgunluk belirtileri gösteren sultan, yine de çalışmalarına devam ediyor. Harita üzerinde son planlar yapılıyor, yarının stratejisi belirleniyor.

Gece geç saatlerde nihayet dinlenmeye çekiliyoruz. Sultan Mehmet; yatağına uzanırken bile gözleri açık, zihni hâlâ savaşın içinde. Onun bu azmi, bu kararlılığı, bu vatan sevgisi, beni derinden etkiliyor.

Bu bir gün, bana Fatih Sultan Mehmet’in sadece bir komutan değil; aynı zamanda bir lider, bir stratejist, bir bilim adamı ve en önemlisi vatanına âşık bir insan olduğunu gösteriyor. Onunla geçirdiğim bu gün, hayatımın en unutulmaz anılarından biri olarak kalacak…

(Visited 21 times, 1 visits today)