Bir sabah uyandığımda insanların iç sesini duyabildiğimi fark ettim. Çok sevinmiştim çünkü artık insanların benim hakkımda ne düşündüğünü, daha önemlisi akıllarından ne geçtiğini öğrenebilecektim.
Hazırlanıp okula vardım. Annemler çoktan uyanıp işe gittiği için onların iç sesini duyamamıştım ama olsun. Dışarı çıktığım anda bir uğultu etrafımı sardı. Çok fazla insanın iç sesini duyuyordum. Okula zar zor vardım. Sınıfa girdiğimde neredeyse bütün okulun düşüncesini duyuyordum ve derse odaklanamıyordum. Hocanın bana seslendiğini duymadım bile. Sonucunda beni müdürün odasına gönderdi. Müdür benimle konuşuyordu fakat ben onu anlayamıyordum. En sonunda oturduğum yerden kalktım ve eve koştum.
Annemler bugün gelmeyecekti. Yatağıma yattım ve uyudum. Sabah ne yazık ki okula gitmem gerektiğini fark ettim. Okula giderken yoldaki herkesin düşünceleri beynime doluştu: sınav kaygıları, gizli aşklar, öfke… Sessizce oturmak istese de zihinler susmuyordu. Tek istediği biraz sessizlikti ama olmuyordu…
