Sürdürülebilir Şehir Tasarımım

Merhaba, daha önceki bir blog yazımda size tasarımlarımdan bahsetmiştim. Bugün yine bir başka tasarımımı paylaşmak istiyorum. Bu tasarım, tamamen sürdürülebilir bir şehir üzerine olacak. Öncelikle, beni tanımayanlar için kendimi tanıtayım: Ben Mimar Emir. Yenilikçi ve yaratıcı tasarımlarla ilgileniyorum. Bugünkü hayalim, ideal bir sürdürülebilir şehir tasarımı üzerine. İşte detaylar:
Ulaşım
Şehirde ulaşımın kolay ve hızlı olması öncelikli hedefim. Bu nedenle, şehirde 5 tren garı ve 7 havalimanı bulunmasını planlıyorum. Şehir geniş bir alana yayılmalı ki ulaşım olanakları etkili bir şekilde kullanılabilsin ve bu büyük alanda çok sayıda insan yaşayabilsin.
Doğal Kaynaklar
Temiz su kaynakları, sürdürülebilir bir şehir için vazgeçilmezdir. Bu nedenle, şehrin yakınında bir göl ya da nehir bulunmasını istiyorum. Ayrıca, tarımsal üretim için elverişli topraklara sahip olması büyük önem taşıyor. Çünkü yüksek bir nüfus tarımsal ürünlere ihtiyaç duyacaktır.
Toplum ve Kurallar
Şehirde herkesin eşit şartlarda yaşaması gerekiyor. Bu yüzden ırkçılık kesinlikle tolere edilmemeli. Irkçılık yapanlara 100.000 TL ceza uygulanacak. Sevgi, saygı ve hoşgörü şehrin temel taşları olacak. Kötü niyetli davranışlarda bulunanlardan ise 999 TL gibi sembolik bir ceza alınacak.
Teknoloji ve Çevre
Şehirdeki araçlar hızlı, çevre dostu ve elektrikli olmalı. Ancak hız sınırını (150 km/s) aşanlara 500.000 TL ceza, bu hızla kazaya sebep olanlara ise 9.000.000 TL ceza uygulanacak.
Yeşil alanlar oldukça önemli. Şehirde evlerden çok ağaç olmasını istiyorum. Ağaçlar temiz hava sağlayacak, oksijen miktarını artıracak. Evler genelde geniş ve apartman formatında olacak, ancak bu apartmanlarda çok sayıda konut bulunabilecek.
Tarım ve Altyapı
Pamuk gibi ürünlerin üretilebildiği tarım alanlarına yer verilecek. Gıda ve temel ihtiyaçların kolaylıkla karşılanabilmesi için şehirde 5 alışveriş merkezi (AVM) ve 50 market bulunacak.
Eğitim ve Hayvan Hakları
Eğitim modern, eğlenceli ve gelişmiş bir yapıda olmalı. Hayvanlara ise sınırsız özgürlük tanınacak; istedikleri yerlerde yaşayabilecekler.
Son Not
Bu şehre “Bulantıyaloyopya” adını vermek istiyorum. Evet, ismi uzun ama kulağa hoş geliyor, değil mi? 🙂
Tasarımım şimdilik bu kadar. Bir sonraki blog yazımda görüşmek üzere!