“Ayyy! Hava ne kadar güzel! En son akşam yağmur yağmıyor muydu? Aaaaa! Burası neresi ya? Ben nerede uyandım? Burası neresi?” diye uyandım. Etrafa baktım ve burasının tam olarak hayallerimle çevrili bir ada olduğunu fark ettim! Ağzım açık bir şekilde gezmeye başladım. Ada tam bir ada gibi değildi; resmen Kore’nin minyatürleştirilmiş hâli gibiydi. Her yer o kadar güzeldi ki, “Keşke bir de akşamken görebilsem burayı.” dedim ve anında hava karardı!
Evet, bu ortam tam bana göreydi ama biri eksikti… Annem mi acaba? Yok; o en son Phuket turundan beni uyandırmıştı, annemi eledim. Peki ya babam? Yok; o da en son Rusya’daydı, onu da eledim. Aklıma arkadaşlarım geldi ama peki onların aklına ben gelmiş miydim? Yani ikna olamadım.
Sonra yanıma biri geldi ve “Pardon, Stray Kids konserine nereden gidebilirim?” dedi. O an kalakaldım; aradığım tek şey buydu! Adama bilmediğimi söyledim ve başka birine sormamız gerektiğini ekledim. Onu arkadan minik adımlarla takip ettim. Başka bir kızın yanına gittik; kızın benim gibi bir hayran olduğu çok belliydi ama kıyafeti pijama değil, parıltılı bir elbise ve süslü bir makyajdı.
Kız yerini biliyordu. Az bir mesafe yürüdük ve hayallerim gözümün önündeydi. Gözlerimden mutluluk yaşları süzülüyordu. Hemen bir fotoğraf çektim ve anın tadını çıkararak yürüdüm. Bir sürü hayran, bir sürü insan vardı. “Beni fark edemezler ki, keşke bu kadar kalabalık olmasa.” diye düşündüm. Düşünmez olaydım! Herkes kayboldu; bir sahne, bir ben… Ve o an gelmişti. Sekizi bir anda sahneye çıktı ve sadece beni gördüler. El salladım, birbirlerine baktılar. Benim tek olduğumu görünce beni yanlarına çağırdılar. Herhâlde onlar söyleyecek, ben de dinleyeceğim ve tanışacağız diye hayal kuruyordum.
Yanlarına gittim, bana kendilerini tanıttılar. Ardından ben de kendimi tanıttım. Gelenektendir diye ellerini sıkarken omzuma biri dokundu.
“Lina! Lina, uyan!” diye önümde oturan Zeynep bana bağırıyordu.
“N’oldu?” diye uyku sersemi cevap verdim. Meğerse dosyamdan posterlere bakarken uyuyakalmışım. Zeynep’e beni bir daha uyandırmaması için tembihledim. Sonra postere yine bakarken içim geçti…
