Yağmurun Ardından Gelen Ferahlık


Yağmur sabahın ilk saatlerinde başlamış, okul bahçesindeki toprak çamura dönüşmüştü. Arda diye bir çocuk vardı. Lise öğrencisiydi ve zor zamanlardan geçiyordu. Babası işini kaybetmişti, annesi hastaydı ve okulda zor zamanlardan geçiyordu. Yağmurlu bir günde okul duvarının köşesine çömelmiş otururken resim defterini montunun altına sıkıştırarak yağmurdan korumaya çalışıyordu.

O sabah teneffüste, kimseyle konuşmak istemedi. Herkes şakalaşıp koşuştururken o, okulun arka tarafındaki sessiz köşeye gitti. Bir süre gökyüzüne baktı. Yağmurun altında durmak, sanki içindeki yükü biraz hafifletiyordu. Yine de kalbinde kocaman bir boşluk vardı.

Tam o sırada yanına Mert geldi. Sınıf arkadaşıydı ama son zamanlarda pek konuşmamışlardı. Mert sessizce Arda’nın yanına oturdu, ona bir mendil uzattı. “Islanma,” dedi kısık bir sesle. Arda hafifçe gülümsedi ama konuşmadı.

Mert cebinden buruşturulmuş bir kağıt çıkardı. Kağıdın üzerinde Arda’nın birkaç hafta önce çizdiği bir robot resmi vardı. “Bunu çöpte buldum,” dedi Mert. “Çok güzel çizmişsin. Neden attın?”

Arda başını eğdi. “Artık bir anlamı yok,” diye mırıldandı.

“Olmaz mı hiç?” dedi Mert kararlı bir sesle. “Sen bu çizimle okulun yarışmasına katılacaktın. Hâlâ vaktin var. Pes etmek sana yakışmaz.”

Mert’in gözlerinde öyle bir inanç vardı ki Arda içten içe bir kıpırtı hissetti. Elini uzatıp kağıdı geri aldı. Yağmur hafifçe dinmişti. Gökyüzü hâlâ griydi ama uzaklarda ince bir ışık belirmeye başlamıştı.

O an Arda’nın içinde uzun zamandır hissetmediği bir sıcaklık yükseldi. Sanki bastırılmış duyguları, Mert’in basit ama samimi sözleriyle çözülmeye başlamıştı. “Umudu yeniden yeşeriyordu.”

Birlikte sınıfa dönerken Arda kendine söz verdi: Çizimini yeniden yapacak ve yarışmaya katılacaktı. Belki kazanamazdı ama artık bunun bir önemi yoktu. Önemli olan yeniden başlamayı seçmesiydi.

O günün ardından Arda sabah akşam robot resmini geliştirmek için elinden geleni yaptı. Mert’in motive edici sözlerinin yanında babasının maddi durumuna da katkıda bulunmak istiyordu. Yarışmanın kazananına 25 bin lira ödül vardı ve bu ödül Mert’in kazanma isteğini daha da arttırıyordu.

Günler geçti, yarışma günü geldi çattı. Arda resmine çok uğraştı ve yapabildiğinin en iyisini yaptı. Emeklerinin boşa gitmeyeceğinden herkes emindi. Yarışmanın sonucu açıklandı ve Arda 1. olmuştu. Günlerdir kapalı olan hava bir anda açıldı, Ve babasının yeni yaptığı iş görüşmesinin de olumlu haberlerini aldı Arda.

Her şey yoluna girmişti, herkes mutluydu. O günden sonra Arda kendine bir söz verdi, bundan sonra kendine güvenmesi için başkalarını değil, kendini dinleyecekti.

(Visited 4 times, 1 visits today)