Küçüklükten beri, kıyafet dizayn etmeyi çok sever defterlerimi hep tasarımlarımla doldururdum. Annem bana büyüyünce hobi olarak kendi çizimlerimi ilerletebileceğimi söyler dururdu.
İşte buradayım! Hobi olarak başladığım tasarımlarım başarılı olmuş bir vaziyette, İtalya’da çok önemli kişilerin katıldığı moda fuarındaydım. Bilinmiş kişilerin yanında kendilerini ispat etmek isteyen moda tasarımcılar da vardı ki onlar fazlasıyla heyecanlı ve bir o şekilde stresliydi çünkü modanın başyapıtları olan tasarımcılar gözlem için tıpkı bir market gibi etrafı denetliyordu yani gözetliyordu.
Kendimi ispat etmek isteyenlerdendim bende çünkü artık modayı hobi olarak görmüyordum. Benim kariyerim olmuştu ki İtalyanın 2025 moda fuarına davet edilmiştim, fuarın konsepti ise pırıltılı elbiseydi. Bu fuarı diğerlerinden ayıran özellik her ülkeden belli başlı, “kıvılcım ateşe döner” misali başarısını ülkesinde göstermiş aynı zamanda da başlangıçta olan moda tasarımcılarının davet edildiği o yere gittim ve ülkemde takdir görülmüş olan tasarımlarımı mankenlere verildiğinde kendime güvenim tamdı, etrafta farklı dillerden inanların konuşmalarını duyuyor, etraftaki kargaşayı izliyordum ki, kalın ve enerjitik bir ses ile irkildim. Ses hoparlörden geliyordu. Yaklaşık on beş dakika sonra başlayacağını belirtiyordu. Kalabalığı takip ederek oturma yerlerini buldum. Davetiyemi verdim, görevli adam bana yerimi gösterdi ve işine geri döndü. Çok heyecanlıydım “eğer tasarımlarımı moda babaları beğenirlerse beni markalarında çalışmam için konuşurlar ve bu benim için çok iyi olur!!” Diyordum içimden.
Düşüncelere kapılmışken bir anda, başlayacağız, diye bir ses duydum “herkes yerlerine geçsin “diyordu hoparlörden gelen ses .Etrafıma bakınırken çok bakımlı ve güler yüzlü biri yanımda oturuyordu, siması tanıdık gelmişti biraz düşündükten sonra bana ilham kaynağı olan o moda tasarımcısı kadının yanımda oturduğunu fark ettim. O stilist bilindik ve çok başarılı ödüllere imzasını atmış bir markanın sahibiydi. Fuar daha başlamamışken biraz onunla konuşursam kendi tasarımlarım ve kendim hakkında bilgi sahibi olmasını sağlayabilirdim kendimi tanıttım ve ona tasarımlarımdan bahsettim, etkilenmişti benim tasarımlarıma ayrıca bakacağını belirtti ve o sırada sessizlik oluştu ve artık fuar başlamıştı mankenlerin hepsinin üstünde farklı tarzlarda, farklı kişilerin kendilerine yansıttıkları tasarımları vardı.
Yanımdaki büyük markanın sahibi notlar alıyordu ve elbiseleri detaylı inceliyordu. ışıltılı üstler rengarenk kombinler adeta gökkuşağının renklerini temsil ediyordu. Benim elbisem geldiğinde tasarımcıya fısıldayarak bunun benim olduğunu söyledim beni onayladı ve defterine yine not aldı benim dizaynım bebek mavisi renginde üstünde taşlarla kaplı altında ise pırıltılı belli belirsiz küçük taneler vardı ve karpuz kollarıyla prenses gibi hissetiriyordu. Elbisem aynı prenses hikayelerinden çıkmış birinin elbisesine benziyordu. Kendi dizaynımı gururla izledikten sonra farklı tasarımları geldi modeller ciddi bir şekilde podyumda yürüyor, kıyafetleriyle buraya renk katıyordu. Buranın ambiyansının hiçbir yerde tatmamıştım ve hayatımda ilk defa böyle bir yer görüyordum bir sürü tasarımcı kendi tasarımlarını görmek için modelleri büyük bir heyecanla ve gururla izliyor , bir yandan da kendi tasarımlarımızı görmek için bu fuara gelen insanlar video çekiyor ve gözlerini kıyafetlerden alamıyordu.
Fuarın sonuna geldiğimizde bütün mankenler son bir kez yürüyüşünü yaptı ve ardından bitti. Tam kalıyordum ki yanımda oturan ve biraz konuştuğumuz kadın bana bir kart uzattı ve saat dörtte yarın ofisine gelmemi söyledi. İşte o gün benim hayatımı değiştirmişti ve değiştirmesinin bir önemli kısmı ise o kadın ile yan yana oturmamızın şansıydı.
