Yaşa Mustafa Kemal Paşa Yaşa

9 Eylül 1922. İzmir o gün Mondros Ateşkes Antlaşması sonrası Yunanlılar tarafından işgal edilmesinden tam üç yıl sonra tekrardan bizim oldu.

Evet o gün orada bulunmak istedim. Düşünseniz de, 19 Mayıs 1919 sabahı Atamız Samsun’a çıkıp ta o güne kadar verdiği siyasi. ve askeri tüm mücadelelerin bittiği o günü. Taarruz neticesinde tüm Yunanlılar denize dökülmüş ve yüzerek kendilerini getiren gemilere binip kaçmaya çalışıyorlar.

Belki bir teknede Alsancak sahilinde Mustafa Kemal Atatürk’ü beklerken belki de Alsancak’ta karada belki de Bornova sırtlarında askerler İzmir’e ilerlerken. O muhteşem ,mutlu kalabalığın arasında. Aslında İzmir’de Kuvayi Milliye’ye hizmet eden gönüllü bir çalışan olmak isterdim. Düşünseniz de düşmanı yenmekte bir payınız olduğunu. Belki bir çorap örmüşümdür bir asker faydalanmıştır ya da bir kıyafet örmüşümdür soğuktan üşümesinler diye belki de gizlice üretilmiş mürettebatı cephede çalışan askerlere götürmek için kağnıyı kullanan bir teyze. Benim için çok büyük mutluluk olurdu. O heyecanın o zor zamanlardaki başarmanın güzelliğinin sonuna gelmiş düşman denize dökülmüş tüm İzmir bayram havasında. Herkesin elinde Türk bayrakları herkes hep bir ağızdan tek bir marşı söylerken. ” Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa!”

Evet ben o gün o. mutlu ve başarıların son meyvesini verdiği o günde, Mustafa Kemal Atatürk ve askerlerini selamlarken orada olmak isterdim. Mutluluk gözyaşlarının sel olduğu ve mutlu cümlelerin hep bir ağızdan çıktığı mutlu o bayram gününde.

(Visited 5 times, 1 visits today)