Yaşanılabilir bir dünya, doğa ile uyum içinde olan, insanların barış ve adalet içinde yaşadığı bir yerdir. Bu dünyanın temelinde sürdürülebilirlik, eşitlik ve empati yer almalıdır. İnsanlar doğayı sömürmek yerine korumalı, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmalı ve çevre kirliliğini en aza indirmelidir. Her bireyin temel haklara erişimi olmalı; sağlık, eğitim ve barınma evrensel haklar olarak sunulmalıdır.
Toplumlar arasında hoşgörü ve anlayış gelişmeli, kültürel çeşitlilik zenginlik olarak görülmelidir. Şiddet ve savaş yerine diyalog ön planda olmalıdır. Ekonomik sistemler yalnızca kâr odaklı değil, aynı zamanda toplumsal fayda gözeterek şekillenmelidir. Eğitim, bireylerin hem kendilerini hem de dünyayı daha iyi anlamaları için özgür ve nitelikli olmalıdır. İnsanlar yalnızca tüketen değil, aynı zamanda üreten ve sorumluluk sahibi bireyler olmalıdır. Teknoloji, insanlığın refahı ve doğanın korunması için kullanılmalıdır.
Kısacası yaşanılabilir bir dünya; doğayla barışık, insan haklarına saygılı, adil, huzurlu ve bilinçli bir toplumu içinde barındırmalıdır. Bu dünya, yalnızca bugünü değil; geleceği de düşünerek şekillendirilmelidir.