İnsan kendini ifade etmek için farklı yollar kullanır. Beden dilimizle, konuşarak, yazarak anlatırız kendimizi. Önemli olansa karşımızdakine doğru aktarabilmektir, yani kendimizi ifade ederken açık olmalıyız. Bazen hissettiklerimizi anlatmakta zorlanabiliriz, bu yüzden kendimizi geliştirmek için farklı yollar denemeliyiz. Okumak ve yazmak gibi. Peki hangisi daha etkili?
Okumak, kelime dağarcığını zenginleştirir, farklı bakış açıları kazandırır ve düşünme becerilerini geliştirir. Öğrendiğimiz kelimelerle yeni cümleler kurarız, düşünürken bir şeylerin farkına varırız. Yeni kavramlar, yeni düşünceler kazandırır bize. Okudukça zihnimiz daha fazla kelime görür ve bu kelimeleri kullanarak kendimizi daha rahat ifade edebiliriz. Aynı zamanda, okuma sayesinde farklı anlatım biçimlerini keşfeder, düşüncelerimizi daha akıcı, tekrarlamadan ve etkili bir şekilde nasıl ifade edebileceğimizi öğreniriz. Ne kadar çok okursak, o kadar farklı pencereden bakabiliriz. Fakat okumak daha çok başkalarının düşüncelerini anlamaya yardımcı olur. Kendi düşüncelerimizi açıkça anlatabilmek için özgün cümleler kurmalıyız. Bunun içinse yazmak gerekir.
Yazı yazarken özgün cümleler kurarsınız. Yazmak, bireyin düşüncelerini şekillendirerek ve düşünerek analiz yaptırır. Fikirlerini veya yazacaklarını belirli bir sırayla anlatmak için özenmesi gerekir, kelime seçer. Bu da yeni kelime arayışa sokar insanı. Tekrara girmemek için de özenirsiniz. Bununla birlikte, yazmak bireyin kendini keşfetmesini ve düşüncelerini daha bilinçli bir şekilde şekillendirmesini sağlar. Yazarken insan kendi kendine soru sorup yanıt arar. Böylece düşüncelerini kendisi için daha net hale getirir. Bazen farkında olmadığımız duygularımızı ve düşüncelerimizi kelimelere dökerek kendimizi daha iyi anlayabilir, anlatabiliriz. Yazmanın bu yönü, sadece kendimizi ifade etmek için değil, aynı zamanda kendi iç dünyamızı anlamak için de önemlidir. Ayrıca insan, yazarken kelimelerle kendi dünyasını inşa eder ve hiçbir sınır olmadan düşüncelerini aktarabilir. Yazı, bireye özgürlük hissi katar. Dışarıdan bağımsız olarak, kişi yazarken tamamen kendi duygularına ve hayal gücüne odaklanabilir. Yazının sunduğu özgürlük sayesinde birey, bazen dile getiremediği, içine gömdüğü duyguları ve düşünceleri yazıya döküp rahatlar.
Sonuç olarak, kitap okurken kazandığımız bakış açılarını ve öğrendiğimiz kelimeleri yazılarımızda kullanırız. Bu iki beceri birbirini tamamlar. Okurken bakış açısı kazanıp yazılarımızda kullanırız. Yazı yazmak kendimizi ifade etmeye daha çok yardım etse de okumak da bu işin bir parçası. Biri olmadan diğeri olmaz. Bu iki beceriyi de alışkanlık haline getirmek gerekir. Yine de, kendimizi en iyi şekilde anlatabilmemiz için yazmak daha önemlidir. Her ne kadar insandan insana değişebilecek bir şey olsa da, yazmak daha etkili.
