O gün özel bir gündü çünkü üniversiteden mezun oluyordum ve üç ay sonra işe başlayacaktım. Mezuniyetin ardından, iki saat boyunca evdeki herkese üniversitede neler yaptığımı anlatıyordum. Fakat bilmediğim bir şey vardı; annem ve babam bana mezuniyet hediyesi olarak Antalya’da çok güzel bir deniz kenarında bir ev almışlardı. Bu evin özellikleri oldukça etkileyiciydi: 7 odalı, 2 salonlu, 2 mutfaklı çok güzel bir evdi. İlk başta neden bu kadar odası olduğunu anlayamamıştım, ama sonradan öğrendim ki, iki odada benim eşyalarım vardı. Diğer odalar ise şunlardı: bir oyuncu odası, bir sohbet odası, bir yemek odası ve iki adet, her birinde ikişer yatak bulunan misafir odaları.
Ama evin en güzel tarafı, istediğim her gün denize gidip yüzebilmemdi. Ayrıca, evin bodrum katında spor eşyaları vardı ve bahçesinde büyük, su derecesi ayarlanabilir bir havuz bulunuyordu. Evin önünde ise beş arabanın sığabileceği geniş bir garaj vardı. Bu evdeki ilk günümde arkadaşlarımı çağırıp tüm gün eğlenecektik. Şehir merkezine yakın olduğu için istediğim her şeyi yürüyerek alabiliyordum. Böyle güzel bir ev kim istemez ki?