YOK BİR GÜNÜM

 Merhaba, adımı söyleyemeyeceğim çünkü ben de tam olarak bilmiyorum. Bugün size Afrika’da yaşayan biri olarak bir günüm nasıl geçiyor, onu anlatmak istiyorum. Öncelikle sabah erken saatlerde kalkıp kahvaltı ediyorum. Kahvaltıda birkaç dilim ekmek, küçük bir bardak süt ve zeytin var ama annem ve kız kardeşim bize katılmıyor, daha doğrusu katılamıyor. Sabah erkenden kalkarak su bulmak için küçük bir yolculuğa çıkıyorlar. Daha su içemedik.

  Okul vaktim geldiğinde büyük ağabeyimden kalmış, çok büyük ve yıpranmış bir üniformayı giyiyorum. Babam evden hiçbir şey söylemeden çıkıyor, abim ise onun peşinden gidiyordu. Ben de okula doğru yürüyordum. Okula vardığımda boş sıralara bakıyorum. Mesela hâlâ hiç görmediğim sıra arkadaşım ya da para yüzünden gelemeyen onlarca arkadaşım… Sırama oturuyorum.

  Bugün bir doktor günüydü, doktorlar bizi kontrol etmeye geliyorlar. Geçen seneki tanıyı hâlâ hatırlıyordum: “Gelişim sorunu.” Bunlar hakkında düşünürken doktorlar geliyor. Herkesi kontrol ediyorlardı. Tanılar hep aynıydı: “Gelişim bozukluğu.” Hep aynı tavsiyeler: “Yemek ye, su iç.” Bu nasıl mümkün olabilirdi. Su yoktu ama buna bile şükrediyorduk. Ayrıca doktorların bile umursadığını düşünmüyordum.

  Doktorlar gittikten sonra hocamız bize bir test veriyor ve bunun sınav olduğunu söylüyordu, bizimse bundan haberimiz bile yoktu. Sınav olduk ve öğleden sonra eve gidiyordum. Eve döndüğümde kız kardeşim ve annem hâlâ dönmemişti. Acaba onlara bir şey mi oldu diye merak ederken babam içeri giriyor. Test yüzünden bana kızıyordu. Öğretmen de umursamıyordu. Testleri alıyorduk ve hocamız testleri okumadan düşük veriyordu ama buna da şükrediyordum çünkü kız kardeşim ve kız arkadaşlarım okula gidemiyordu; hepsi su toplamaya gönderiliyordu.

  Akşamüstü annem ve kız kardeşim geliyor. Ellerinde sadece bir kişiye yetecek suyla içeri giriyorlar. Başlarına güneş geçmiş ve yaralanmış oluyorlardı. Annem ve kız kardeşim bitkin halde oturdular ama babam onlara bağırarak yemek hazırlamalarını söylüyor. Akşam yemeğinde sabah kahvaltısındaki aynı şeyleri yiyoruz. Annem ve kız kardeşim yiyemiyor ve ikisi evi çabucak temizleyerek uyuyorlar. Ben de ödevlerimi kırık masamda yapıyorum ve su olmadığı için dişlerimi fırçalamadan dışarı gidiyorum. Ne için mi? Tuvalet için. Tuvaletimi yapıyorum ve battaniyem olmadan uyuyorum.

(Visited 2 times, 1 visits today)