Ben Ceyda, size bir anımı anlatacağım. 29 Nisan’da bir yüzme yarışında Ankara’yı temsil ediyordum. Yarışın sonlarıydı artık son birkaç metre kalmıştı ve çok yorulmuştum. Saniyelerle yarışıyordum içimden keşke bir mucize gerçekleşse dediğim o anda rakibim sanki son enerjisini kullanmış gibi yavaşladı. Gözlerime inanamadım. Kazanacak gibiydim. Bitiş çizgisini geçtiğimde her zaman olduğu gibi enerjimi dengeli kullandığım için birinci oldum. Çok yorulmuştum ama buna değmişti.
Evde duştan sonra yatağa serildim. Hemen telefonu aldım ve rüyalara daldım acaba gençler takımına seçilmiş miydim? Seçildiğimi öğrenince havalara uçtum. Sonraki gün hemen kıyafetlerimi giyip hazırlandım. Hızlı bir kahvaltıdan sonra yola çıktık. Vardığımızda gözüme çok büyük bir yüzme salonu takıldı, burada hemen antrenmanlara başlamak istiyordum. Ama ilk arkadaşlarla tanışmalı ve ısınma yapmalıydım. Grupta 6 kız ve 6 erkektik. Öğretmenimiz Seda çok nazik ama disiplinli biriydi. O bizi yarışlara hazırlayacağını söyledi. Öncelikle kulaç antrenmanı yapmamızı istedi. Bu benim için hiç sorun olmadı, çünkü çok kolaydı. Ertesi gün normal rutinimle güne başladım ama artık her gün 5 saatliğine yüzmeye gitmeliydim, işte bu rutinimi bozdu. Yine de gençler takımına seçildiğim için çok mutluyum ve her zaman hayatım böyle kalsın istiyorum.
